30 Nisan 2019 Salı

Bir Bahar Akşamı Rastladım Size


Dönemin ünlü sanatçısı onun için “Bir bahar akşamı rastladım size, sevinçli bir telaş içindeydiniz” diye başlayan meşhur bestesini yapmıştı. Varlıklı bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi, tiyatro onun için bir tutkuydu,  bu tutku uğruna babasını, aşkını ve en sonunda genç yaşta hayatını kaybetti. Cenazesine yalnızca 3 kişi katıldı, uzun yıllar adı hiç anılmadı. Fakat sonra…. Adına ödüller verildi, tiyatro salonları açıldı, hayatı defalarca kez sahnelendi…Afife Jale ismi unutulmazlar arasında yerini aldı.

Osman Balcıgil,  Nefesi Tutku Olan Kadın-Afife Jale isimli kitabında sanatçının çocukluğundan ölümüne kadar olan hayat hikayesini anlatıyor. Geçtiğimiz hafta bitirdiğim kitabın epey etkisinde kaldım. Afife Jale’nin zor bir yaşamı olmuş. Müslüman kadınların tiyatro yapmasının yasak olduğu dönemde gizli gizli sahneye çıkmış, defalarca kez karakola götürülmüş, yaşadığı stres sonucunda baş ağrıları peydah olmuş ve en sonunda da bir doktorun onu morfine bulaştırması ile morfinman hale gelmiş. Böylece gencecik yaşta bu dünyaya veda etmiş.
Osman Balcıgil sanatçının yaşam hikayesini akıcı bir dil ve güzel bir kurgu ile anlatmış. Kitabı merakla ve üzülerek okudum. Okumak isteyenlere de tavsiye ederim.

25 Nisan 2019 Perşembe

Demir Kilise


Hafta sonu Balat’a kadar gitmişken geçtiğimiz sene ibadete açılan Demir Kilise’yi de ziyaret ettik. Demir Kilise, Sveti Stefan kilisesinin yaygın olarak kullanılan ismi. Burası, Fener ile Balat arasında yer alan, yaklaşık 150 yaşında demirden yapılmış bir kilise.
Kilisenin içi İstanbul’daki diğer kiliselere göre oldukça ihtişamlı.
Sonrasında Balat’ta Naftalin isimli mekanda kahve molası verdik. Bu cafeye yaklaşık 3 sene evvel de gitmiş ve mekanı öven bir paylaşımda bulunmuştum. Ancak bu sefer maalesef aynı izlenimi edinemedim. Mekan büyütülmüş ve büyütülünce o eski sıcaklığını kaybetmiş gibiydi.
Sipariş verdiğimiz kek de ortalamaydı…Ancak limonata şişesi pek hoştu, ona diyecek bir şey yok.
Böylece bir Pazar gününü de Balat’da geçirmiş olduk.

18 Nisan 2019 Perşembe

Hafta Sonu Balat

Geçtiğimiz hafta sonu Yaseminella ile kahvaltı yapacaktık. Yer önerisi olarak Balat’ı sundum. O da tamam deyince saat konusunda sözleştik.

Buluşacağımız sabah hava oldukça bulutluydu. Benim her hava şartı ile aram iyidir. Ancak Yaseminella yağmurlu havaları sevmediği için umarım yağmur yağmaz diye içimden geçiriyordum ki bardaktan boşalırcasına yağmur başladı. Neyse ki bir müddet sonra yağış etkisini azalttı ve hafif çiseleyen yağmurda buluştuk.

Balat, sabahın ilk saatlerinde sakin ve huzurluydu. Arnavut kaldırımlı sokaklar ve renkli evler arasından yürüyerek kahvaltı mekanına ulaştık.
Yolumuzun üzerinde grafiti ile bezenmiş duvarların fotoğrafını çekmeyi de ihmal etmedik.
Kahvaltımızı Cooklife isimli mekanda yaptık. Hem kahvaltıdan hem de hizmetten son derece memnun kaldığımızı söyleyebilirim. Ayrıca mekan da çok hoştu.
Kahvaltı sonrası ise biraz daha Balat sokaklarında gezdik. Renkli evlerin sıralandığı meşhur yokuşa da uğramadan edemedik tabi ki…
Sokak aralarında karşımıza çıkan hoş cafelerden biri…

8 Nisan 2019 Pazartesi

Orhan Pamuk’un Balkonundan İzlenimleri


Orhan Pamuk okumayı sever misiniz? Ben maalesef pek sevmem. 2-3 kitabını okudum ama okuduğum kitaplarında hikaye o kadar zor ilerledi ki en sonunda vazgeçtim yazarı okumaktan.

Geçtiğimiz hafta Yapı Kredi Kültür merkezini gezerken yazarın fotoğraf sergisine denk geldim. Evet evet fotoğraf… Orhan Pamuk, Cihangir’deki evinin balkonundan fotoğraf çalışmaları yapmış. Çeşitli hava koşullarında panoromik çekimler gerçekleştirmiş. Fotoğraftan çok anlayan biri değilim ama çekimlerini başarılı buldum.
Puslu İstanbul…
Gün batımında İstanbul…
Bir de fotoğrafçılığa başlama hikayesini ve akabinde gelişen serüvenini küçük bir kitapçıkta paylaşmış. Sergiyi gezmeden evvel okumak da fayda var.
Sergiden ayrıldıktan sonra kültür merkezinin katları arasında biraz daha dolaştım. Meşhur Akdeniz Heykelini de fotoğrafladıktan sonra gezimi sonlandırdım.
Yapı Kredi Kültür Merkezi şehrin göbeğinde olmasına rağmen ziyaretini uzun süredir ertelediğim bir yerdi. Severek ve keyifle dolaştım. Sanırım bundan sonra daha sık uğrarım.

5 Nisan 2019 Cuma

Yapı Kredi Kültür Sanat Merkezi


Senelerdir önünden gelip geçmeme rağmen yenilen Yapı Kredi Kültür ve Sanat merkezini bir kez olsun gezmemiştim. Pera Müzesi sonrası günü, kültür ve sanat günü ilan ederek buraya girip öncelikle kitap bölümünü gezdim.Yayınevinin çıkarmış olduğu kitapları tek tek inceledim. Ancak evde oldukça fazla kitabım olduğu için her hangi bir şey satın almadan müze bölümüne geçtim.
Ücretsiz giriş yapılan müzenin 1.katı tombak sergisine ayrılmış durumda. Burada bakırın altınla yaldızlanma sanatının en güzel örnekleri sergileniyor.
Eskiden tombak sanatına çok önem verilirmiş. Bu sanatı daha çok ermeni ustalar ve aile büyüklerinden öğrenmiş türk ustalar icra edermiş. Ustaların çoğunun ismi günümüze ulaşmamış durumda. Ulaşanlar ise özel plakalara ismini yazdırmayı başarmış.
Sergide tombak işçiliğinin çeşitli araçlara yansımasını görebiliyoruz.
1.katı gezdikten sonra ise bir başka sergiye Orhan Pamuk’un Balkon sergisine geçtim. Orhan Pamuk’un balkonunda neler mi var? O da bir sonraki yazıda...

3 Nisan 2019 Çarşamba

Pera Müzesi


Evet müzeyi anlatmaya başlayalım. Aslında Pera Müzesi’ni daha önce gezmiş ve burada paylaşmıştım. Geçtiğimiz hafta sonu ise müzeyi gezmek için değil müzedeki bir kolaj sergisini görmek için oradaydım. Ancak gitmeden evvel serginin tarihlerine dikkat etmediğim üstüne bir de bilet alırken de son derece dikkatsiz davrandığım için bitmiş olan sergiyi gezmek için içeri girdim 😊Tabi ki ortalıkta sergi mergi olmayınca ben de bir kez daha müzeyi ziyaret etmiş oldum.

Müzede 365 gün sergilenen bir “kahve molası” koleksiyonu bulunmakta. Geçmişten günümüze kahve kültürü ile özdeşleşmiş eşyalar sergileniyor.
Müzenin bir diğer önemli bölümü ise dünyaca ünlü ressamların eserlerinin sergilendiği bölüm..
Tabi ki Osman Hamdi Bey’in eserlerini de bir kez daha görmeden çıkmak olmazdı.
Müze sonrası ise “Önce Kahve” isimli yeni açılan bir cafeye uğradım. Burası 3-4 masalık küçük bir cafe. Ancak içeri girdiğiniz anda sıcak ve samimi ortamı farkediyorsunuz.  Dekorasyonda kullanılan kitaplar bile insanı mutlu etmeye yetiyor.
Mekanın sahibesi tarafından son derece güler yüzlü bir şekilde karşılandım. Biraz sohbet ettikten sonra da lezzetli bir brownie ve kahve ile günümü güzelleştirdim.