19 Haziran 2018 Salı

Biraz Kahkaha Biraz Hüzün


Uzun süredir burada kitap paylaşımı yapmadığımı farkettim. Geçen sürede okuduğum kitaplar oldu ama burada paylaşmamışım. Hadi o zaman sırayla anlatalım…

Çevrimdışı Aşk…Şebnem Burcuoğlu’na ait son derece eğlenceli bir kitap. Yazarın daha evvel Kocan Kadar Konuş 1 ve 2 kitaplarını okumuş çok keyif almıştım. O yüzden bu kitabı da kaçırmadım J Kelimelerin ardı ardına su gibi aktığı, gülümseten, dede karakterinin olduğu bölümlerde kahkahalar attıran bir kitap. Böyle tam şezlonga uzanıp okumalık. E yaz aylarında olduğumuza göre kaçırmayın derim.
İkinci okuduğum kitap ise Nermin Bezmen’in Bir Harp Gelini oldu. Evet bu kitap ile Nermin Bezmen’in okumadığım kitabı da kalmadı J Yazar, kitabı için her ne kadar kurgu hikaye dese de annesinin hikayesini anlattığı aşikar…Çünkü Kurt Seyit ve Şura serisinde okuduğumuz bir çok bölüme bu kitapta da rastlıyoruz. 1940’lara, 50’lere ışık tutan hüzünlü bir hikaye.
Son okuduğum kitap ise Turgut Özakman’ın Romantika isimli kitabı oldu. İlk defa Turgut Özakman okudum. O yüzden başlarda yazarın dilini biraz garipsedim ama sonradan alıştım. Kitapla ilgili tek hoşlanmadığım kısım ise ana karakterlerden bir olan genç kızın annesi ve babası hakkında ki sözleri oldu. Aptal babam, salak annem gibi ifadeleri hoşuma gitmedi. Onun dışında sürükleyici bir kitaptı. 
Keyifli okumalar…

12 Haziran 2018 Salı

Tomtom Tasarım Günleri


İlki geçtiğimiz sonbaharda gerçekleşen Tomtom Tasarım günlerinin Mayıs ayı başında tekrarı oldu. İlkinde çok keyif aldığım için ikincisini de dört gözle bekliyordum. Bu yüzden tasarım günleri başladığı anda koştura koştura gittim. Ancak bu kez biraz hayal kırıklığı yaşadım. Çünkü geçen sefer gerçekleşen etkinliğin tekrarı gibiydi ve katılımcıların %80’i aynıydı.
El yapımı clutchlar…
Sevimli bir ışıklandırma…
Mis gibi köy ekmekleri..
En sevdiğim çikolatacı da oradaydı J
Ev yapımı reçeller ve kuruyemişler…
Tasarım günlerinde aynı ilkinde olduğu gibi sanata da yer verilmişti. Fakat geçen etkinliğe göre albenisi düşüktü.
Böyle işte, gezdim gördüm ekmek ve çikolata alarak döndüm. Umarım gelecek son baharda biraz daha eğlenceli olur.

Keyifle kalın…

8 Haziran 2018 Cuma

20 Sene Öncesi


Henüz 14 yaşımdayım. Kara tahtalı, eski tarz kalorifer petekli, yüksek mi yüksek tavanı olan bir sınıftayım. Çevremde ışıl ışıl bir sürü çocuk var. Her biri iyi bir eğitim almak için o sınıfta toplanmış. Meraklı gözlerle çevremizi ve tabi ki pencerenin ardında ki o eşsiz manzarayı seyrediyoruz. Biz artık Kabataşlıyız…

Tam 4 sene o denize nazır, güzel okulda -Kabataş Erkek Lisesi’nde- okudum. Liseye dair bir sürü anı biriktirdim. Bu sene oradan mezun olalı tam 20 yıl oldu. Okulumun her sene düzenlediği bir pilav günü var. Uzun yıllardır pilav gününe katılamıyordum ama bu sene Ramazan öncesinde düzenlenen organizasyona katıldım.
Çok fazla arkadaşımı göremedim ama gelen 3-4 arkadaşımla hasret gidermek güzeldi. Her şeyden öte yeniden orada bulunmak, bahçede yürümek harikaydı.
Bir ara sınıfıma da uğradım. Sıralar değişmiş, perdeler modernleşmiş ama sınıf aynı sınıf işte. Benim ders dinlediğim, laklak ettiğim, sözlüye kalktığım sınıf J
Tahtaya bir de hatıra bıraktım.
Etli pilav yine çok lezzetliydi.
Bir daha ki sene de gitmek istiyorum inşallah. O zaman pilavdan dönenin kaşığı kırılsın J