21 Nisan 2020 Salı

Evde Geçen Zaman

Bugün sanırım evde geçen 37.gün oldu. Bu süreçte market, eczane dahil hiçbir yere gitmedim. Öyle ki bahçeye bile inmedim. Burnumun ucunu dışarı çıkarmadan tam 37 gün geçti. En fazla güneşli havalarda terasa çıkıp biraz vakit geçiriyorum sonra hooop tekrar ev. Normal şartlarda çok gezen tozan biri olmama rağmen çok da problem yaşadığımı söyleyemeyeceğim. Hani bazı insanlarda olan çok sıkıldım, çok bunaldım olayı bende henüz başlamadı. Bunda tabi ki home office çalışmamın aktif olarak devam ediyor olmasının da rolü var. Sabah sekiz akşam beş aktif olarak çalışıyorum. Sonrasında bolca okuma, mutfakta vakit geçirme, spor…vs derken gün bitiyor.
Yazımın başında da bahsettiğim gibi mutfakta epey vakit geçirir oldum. Bir şeyleri karıp karıştırıp ortaya yeni bir şeyler çıkarmak çok hoşuma gidiyor.

Bir gün pizza yaptım. Hamuru biraz kalın olsa da oldukça lezzetli oldu.
Başka bir gün ise ekmek denedim. Virus olayından beri dışardan açık ekmek almıyoruz. Ya tanınmış firmaların çıkarmış olduğu poşetli ekmeklerden alıyoruz ya da ekmeği ben yapıyorum. Bazen nefis oluyor, bazen de eh idare eder deyip geçiyoruz.
Tabi tatlı yapmadan da olmazdı. Pratik bi şekilde yaptığım bardak lokumu, damakta çok hoş tat bırakan bir tatlı oldu.
Böyle işte...Gezsek tozsak da, evde vakit geçirsek de günler hızla geçiyor.İnşallah gelecek günler güzel ve aydınlık olur…

2 Nisan 2020 Perşembe

Niyet Defteri, Katre-i Matem ve Fi


Eveeet, evde kaldığımız şu günlerde çoğumuzun okuma oranı da epey yükseldi. Artık daha hızlı bir şekilde kitap bitirir olduk. Bu süreçte ben de iki tane kitap okudum ama öncesinde Kars yolculuğumda okuduğum kitaptan bahsetmek istiyorum.

Niyet Defteri; bir tür kişisel gelişim kitabı. Konusu niyet etme ve ağzımızdan çıkan kelimeler üzerine kurulmuş durumda. Bu türdeki bazı kitaplar hoşuma gidiyor ve geçici sürede olsa beni motive ediyor. Ancak bu kitap için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Kitap inanılmaz sıkıcıydı ve bir çok yerde tekrara düşmüştü. Yolculukta idare etti diyebilirim.
Evde geçirdiğimiz şu günlerde okuduğum ilk kitap ise Katre-i Matem oldu. Arkadaşımın doğum günümde hediye ettiği bu kitap sayesinde İskender Pala ile de tanışmış oldum. Konusu Osmanlı döneminde lale devri yıllarında geçiyor. Gizemli bir hikayenin peşinde sürüklenirken hem lale devrine şahitlik ediyoruz hem de o dönemin önemli isimlerini tanıyoruz. Çok çok severek okuduğum bir kitap oldu.
Son okuduğum kitap ise Fi. Bu kitap bana tam 3 sene evvel blogger arkadaşlarımdan Burcu tarafından hediye gelmişti. Aslında seri halinde geldi; Fi, Çi ve Pi. Ancak 3 senedir nedense okumayı hep ertelemiştim. Evde geçirdiğimiz bu günlerde elim bu kitaba gitti ve okumaya başladım. Hem de nasıl okuma 😊 Tam 3 günde 600 sayfalık kitabı bitirdim. Kitaba gelecek olursak hikayenin edebi değeri tartışılır ve biraz da +18 yaş bir kitap. Ancak çok sürükleyici. Sayfaları çevirirken hep bir sonraki sayfada ne olacak merakı uyandırıyor. Çi ve Pi’yi de en kısa zamanda okumak istiyorum.
Herkese keyifli okumalar dilerim…