6 Temmuz 2023 Perşembe

İstanbul'da Turistçilik

İstanbul benim için hiç tükenmeyen ve her zaman ilgili çekici şeyler sunan bir şehir. Her daim keşfedilecek bir noktası var. Bazen bir tarihi eser, bazen bir restoran bazen de bir etkinlik ile sakinlerini cezbedebiliyor.

Geçtiğimiz hafta sonlarından birinde bugün İstanbul’da acaba ne keşfedebilirim diyerek turist oldum. Tercihim keşif konusunda her zaman cömert olan tarihi yarımadaydı. İlk durağım ise Çemberlitaş…

Çemberlitaş sütunü ya da diğer adı ile Konstantin sütunu tüm heybeti ile misafirlerini karşılıyordu. Neredeyse 1700 yıl önce 1.Konstantin onuruna dikilmiş olan bu sütun hayatın telaşına kapılmış olan birçok insanın gözüne takılmadan orada sessizce duruyor.

Hemen arkasında ise Nuriosmaniye Camii tüm görkemi ile yükseliyor.

Her iki tarihi eserin de fotoğrafını çektikten sonra asıl hedefim olan Şerefiye Sarnıcı’na yöneldim. Şerifiye Sarnıcı, Roma döneminden kalma 1600 yıllık bir miras. Ancak maalesef daha büyük ve gösterişli olan Yerbatan Sarnıcı’nın gölgesinde kalmış durumda.

Az evvel bahsettiğim gibi sarnıç, Yerabatan’a göre oldukça küçük. Bu biraz hayal kırıklığı yaratsa da binlerce yıllık bir eserin içinde olmak insanda farklı duygular uyandırıyor.

Sarnıçta belli saatlerde ışık gösterisi gerçekleşiyor. Roma döneminden cumhuriyetin ilk yıllarına kadar olan İstanbul süreci bu ışıklı gösteride anlatılmış durumda.

Sarnıcı gezdikten sonra Sultanahmet’e doğru yürümeye başladım. Amacım daha önce birkaç kez gezdiğim ve burada da anlattığım İstanbul Arkeoloji müzesini gezmekti. Ancak çok acıkınca kısa bir yemek molası verdim.

Mola yerim Matbah restoran oldu. Matbah bu sene yayınlanan Michelin Guide listesinde de yer alan bir restoran ve Osmanlı yemekleri yapıyor.

Ben ballı gemici böreği ile kavun dolmasını tercih ettim. Her ikisini de çok beğendim. Farklı tatlara açık biryseniz mutlaka tavsiye ederim. Ancak restoran Michelin Guide’a a girdiği için fiyatları da çok yükselmiş. Bunu da söylemeden geçemeyeceğim.

Yemek sonrasında restoranın minik bir de hediyesi oldu. Eskiden ramazanlarda misafirliğe gelenler uğurlanırken diş kirası adı altında bir hediye verilirmiş. Burası da hala bu geleneği sürdürmeye çalışıyor😊

Akabinde Sultanahmet meydanında kısa bir fotoğraf molası verip, sırada arkeoloji müzesi dedim. O da bir sonraki yazının konusu olsun.