29 Ağustos 2016 Pazartesi

Balat ve Buram Buram Tarih Kokan Bir Gün

Eveet nerede kalmıştık? Son yazımda okuma şenliğinin (!) ertesi günü biz aynı 5’linin başka bir etkinlik için bir araya geldiğinden bahsetmiştim. Sen Anlat İstanbul isimli organizasyon ile Edirnekapı-Balat-Fener turu yapmak maksadıyla pazar sabahı erken saatlerde Kariye Müzesi’nin önünde buluştuk. İlk önce Kariye Müzesi’ni detaylı olarak gezdik. Ben daha evvel Kariye Müzesini gezdiğim ve blogda da yer verdiğim için (http://yasamizi.blogspot.com.tr/2013/04/istanbul-yedi-tepe-biz-altnc-tepede_17.html ) şimdi bir daha anlatmayacam. Ancak şunu söyleyebilirim;  bu müze kesinlikle rehber eşliğinde gezilmeli. Ben daha evvel ki gezimde sesli rehber almıştım ama anladım ki sesli rehber gerçek rehberin yerini tutmuyormuş :)

Kariye sonrası yine rehberimizin anlatımıyla sur içinde yürümeye başladık.  Surlar bilindiği üzere devlete ait. Yalnız surlarda sadece bir yer halktan bir kişiye tapuluymuş. Öncelikle o yeri gördük. Şu an marangozhane olarak işletilen o yeri görmek için surların içine girmek çok ilginçti.
Ardından Tekfur Sarayı’nı fotoğrafladık. Tekfur Sarayı’nın ne zaman yapıldığı bilinmemekle beraber geç dönem bir Roma eseri olduğu sanılmakta. Bizans İmparatorluğu buradan yönetiliyormuş. Ayrıca meşhur Kaşıkçı Elması da burada bulunmuş.
Daha sonra surların içinden yürüyerek Ayvansaray’a vardık.
Ayvansaray’da ki durağımız“ Blakherna Meryem Ana Ayazması” oldu. Ayazma üzerine kurulan kilise,  içinde sürekli akan suyun haricinde ikonalar ve resimlerle de ünlü. Ancak fotoğraf çekmek yasak olduğu için sadece bahçesini fotoğraflayabildim.
Sonrasında ise Balat’a doğru yol aldık. Rengarenk evlerin sıralandığı yokuşa gelince artık Balat’a varmıştık.
Balat’ta çok sayıda süslü püslü mekan bulunmakta. Ancak sanırım bunların en ünlüsü Hobbit House. Hobbit House bir kahvaltı mekanı.
Ayrıca bir çok sosyal sorumluluk projesine de ev sahipliği yapmakta. Örneğin; kullanmadığınız eşyaları getirip buraya bırakırsanız, ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorlar. Ayrıca sokak hayvanları ile ilgili  çalışmaları da var. Biz kapalı olduğundan dolayı içini göremedik. İlerde burada kahvaltı edersek daha detaylı paylaşırım :)
Balat’tan ayrıldıktan sonra Fener tarafına geçtik. Ben açıkçası Fener kısmını Balat’tan daha çok sevdim. O da başka bir yazının konusu olsun…

8 yorum:

  1. İstanbul'da değil de, İstanbul'u yaşamak güzel olsa gerek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında ikisi de güzel. Evet İstanbul trafik sorunu olan kalabalık bir şehir ama yine de burada yaşamak da güzel :)

      Sil
  2. Merhaba,

    Güzel bir paylaşım. Yine bir blogger sayesinde gezdim gördüm; bunun için teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim ziyaretiniz ve yorumunuz için.

      Sil
  3. Sayende İstanbulun farklı yerlerini tanıyoruz
    nede güzel geziyorsun sen öyle canım benim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım İstanbul'a gelirsen beraber de gezeriz, öpüyorum çok :)

      Sil
  4. Ne guzel bir gezi olmus. Hadi simdi Fener'e! :))

    YanıtlaSil