Yavaş yavaş müzeye doğru yürüyorum.
Yürürken yeni açılan bir kafe gözüme çarpıyor. Durup bi kahve molası versem mi
diye düşünürken dönüşte uğramaya karar veriyorum. Önce o büyük oteli geçiyorum
sonrasında ise önünde bayraklar dalgalanan binanın önünde öylece kalıveriyorum.
Bina çoktan terkedilmiş… Belki içerde tanıdık birileri vardır diye zile basıyorum.
Yok hiç kimse yok. Ne kapı açılıyor ne de o duymaya alıştığım ciao sesi
kulağıma çalınıyor. Giden gitmiş, anılar artık geçmişte kalmış. Oysa 3 sene
önce böyle miydi?
3 sene önce…
Bir Ağustos sabahı, güneşin yakıcı ve
kavurucu etkisinin hissedilmediği erken saatler… Elimde bir kitap, üzerimde
salaş bir elbise metronun Şişhane çıkışından çıkmış yürüyorum. Mutlu hissediyorum.
Oysa mutlu hissetmeme neden olacak belirgin bir şey yok. İşimden ayrılmışım,
özel hayatımda heyecan hissedeceğim bir durum yok. Ancak keyfim oldukça yerinde,
belki de kafamın boş olması böyle sebepsiz mutlu olmama neden oluyor. Stres
yok, kafamı taktığım bişiler yok… Yürürken dersin başlamasına daha çok zaman
olduğunu farkederek yol üzerinde ki o butik kahveciye uğruyorum. Tazecik
bir kruvasan ve türk kahvesi söylüyorum. Kruvasanı kemirirken masanın üzerinde
duran ve üzerinde Parlo Italiano yazan kitabım gözüme ilişiyor. O anda yüzümde
kocaman bir gülümseme beliriyor. Uzak bir hayaldi benim için Italyanca öğrenmek
oysa şimdi bir ucundan tutmuştum bu hayalin. Demek ki her şeyin bir zamanı vardı
ve doğru zaman bu zamandı. Biraz daha oyalandıktan sonra kahvemden son yudumu
alıp Italyan Kültür’e doğru hızlı adımlarla yürümeye başlıyorum. Binanın o ağır kapısını itip içeri girdiğim anda her yerden neşeli italyanca kelimeler yükseliyor, minik selamlaşmalar ve kısa sohbetler sonrası sınıfta yerimi alıyorum.
Şimdi…
Anılardan sıyrılarak terkedilmiş
binaya uzun uzun bakıyorum. 2 sene boyunca bu binanın yollarını aşındırmıştım.
Dil öğrenmek kolay değildi her ne kadar zorlansam da mezun olup sertifika
aldığım güne kadar sabırla devam etmiştim. O gün sertifikamı alırken bir de üzücü
haber almıştım. Yılların İtalyan Kültürü
kapanıyordu. Bir yandan üzülmüş bir yandan da doğru zamanda gelmişim diye
içimden geçirmiştim. Ve şimdi terkedilmiş binaya son bir kez daha bakıyor, anılarımı
beynimin uzak köşelerine yollayarak müzeye doğru yöneliyorum.
Müzeyi anlatmak da başka yazıya
kalıyor J
Okurken çok duygulandım.Böyle eski ve köklü eğitim yerlerinin kapanması üzücü geliyor bana. Yine de orası sayesinde İtalyanca bilgisine sahip olmak ne mutlu size :)
YanıtlaSilEvet belli bir yaştan sonra yanıma kar kalmış oldu.
SilÜzülüyorum bu gibi durumlarda...
YanıtlaSilKapanma sebeplerini tam bilemediğim için tam yorumlayamadım ama.
İtalyan hükümetinin kendi içinde aldığı bir karar nedeniyel kapandı.
SilAaa çok şaşırdım, niye kapatıyorlar acaba? İçimde bir yer cız etti nedense :(
YanıtlaSilİtalyan hükümetinin kendi içinde aldığı bir karar nedeniyel kapanmış :(
SilYazılarınızı okurken çok etkiledim, takipteyim.... 👍
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim İrem Hanım...
SilMüzeyi merakla bekliyorum:)
YanıtlaSilEn kısa zamanda geliyor :)
Silya valla ben de üzüldüm yani okurken yaa :)
YanıtlaSil