Berlin’de
son günümüze yine erken saatlerde başlıyoruz. İlk durağımız Berlin’in ve hatta
Almanya’nın simgesi olan Berlin Duvarı. Doğudan batıya kaçışı engellemek için yapılmış bu duvar yıllarca şehri ikiye bölmüş ve Almanya için utanç kaynağı olarak anılmış. 1989 yılında yıkılması
ile beraber şimdilerde turist akınına uğramış durumda.
Duvarın büyük bir kısmı günümüzde bulunmuyor. Sadece küçük bir kısmını turistik amaçlı bırakmışlar.
Duvarın en ünlü resmi ise Doğu Alman lider ile Sovyet lideri öpüşürken gösteren resim.
Berlin Duvarı, Spree nehrinin hemen yanında konuşlanmış durumda. Dolayısıyla duvarı gördükten sonra nehir çevresinde dolaşmaya başlıyoruz. Bu esnada nehir kenarından çok güzel görünen Oberbaum Köprüsü’nün bol bol fotoğrafını çekiyoruz.
Akabinde hareket noktamız Checkpoint Charlie oluyor. Checkpoint Charlie doğu-batı Almanya arasındaki geçiş kapılarından biri.
Checkpoint Charlie yakınlarında bir de kahve molası veriyoruz. Tercihimiz Almanya’nın meşhur kahve zinciri Einstein oluyor.
Sonra ünlü alışveriş caddesi Kudam’a geçiyoruz. Bu caddenin en bilindik yapısı ise Yıkık Kilise…Yıkık kilise denmesinin nedeni ise 2.Dünya savaşında büyük hasar alması.
Veee son😊 4 gün boyunca Berlin-Potsdam-Hamburg üçgeninde geçen güzel bir tatilin sonuna gelerek Almanya ile vedalaşıyoruz.