Budapeşte’yi
enikonu gezdikten sonra yakınlarda bir yer daha görmek istedik. Daha önceki
gidişimizde Szentendre kasabasını görmüş ve çok sevmiştik. Neden bir kez daha
görmeyelim deyip trene atladık ve çuf çuf giderek kasabaya ulaştık.
Szentrendre, tuna
nehri kenarına kurulmuş, arnavut kaldırımı yollarla bezeli, çok şirin bir
kasaba. Sanırım Tuna nehri, Macaristan’da dokunduğu her yere güzellik katıyor.
Kasabaya varınca
ilk önce ünlü dondurmacısına uğradık.
Tercihimiz lavantalı
dondurmadan yana oldu. İlk kez denediğim lavantalı dondurma konusunda beklentim
yüksekti ama maalesef dondurma, bu beklentimi karşılamadı. Lavantanın tadını da
kokusunu da pek alamadım.
Kasabada sağlı sollu
sıralanmış birçok hediyelik eşya dükkanı bulunuyor. Bu dükkanlarda Macaristan’a ait
yöresel bez bebekler, kırmızı biberler..vs bulmak mümkün.
Ayrıca kasabada bir noel müzesi yer almakta. Müze içinde yeni yıla ve noele ait onlarca ürün
sergileniyor ve bu ürünler istenirse satın alınabiliyor.
Szentendre’nin
ara sokakları da pek hoş.
Ara
sokaklara girip çıktıktan sonra son olarak kasabanın meşhur langoşçusunda langoş yedik.
Böylece hem günü
hem de tatili sonlandırmış olduk.
Budapeşte’ye Yolu
Düşeceklere Notlar:
1)Para birimi
Forint. Euro da her yerde geçiyor ve bol miktarda döviz bürosu bulmak mümkün.
Öte yandan kur farkından dolayı kayıp yaşamamak için Türkiye’den forint alıp gitmek de fayda var.
2)Budapeşte’de
yazlar çok sıcak, kışlar çok soğuk geçiyormuş. Biz Ağustos ayında 35-37
derece sıcaklıkta dolaştık. Allahtan nem oranı yüksek bir şehir değil.
3)Gulaş çorbası
en meşhur yemeği. Çoğunlukla dana etinden yapıldığı söyleniyor. Ancak bazı
restoranlarda domuz eti de kullanıldığını duyduğumuz için biz denemedik. Önceki
gidişimizde ise geyik eti çorbası içmiştik ve fena değildi. Pişiye benzer Langoş
isimli hamurları ise bir diğer önemli yiyeceklerinden.
4) Geniş bir
tatlı mutfağı bulunuyor. Dobos torta ve
somloi galushka en ünlü pastaları. Ben somloi galushkayı daha çok sevdim.
5)Metro ağı çok
geniş. Hemen hemen her yere metro ile ulaşmak mümkün. Metro bileti aldıktan
sonra trene binmeden mutlaka bileti okutmak gerekiyor. Kontrole yakalanmanız
durumunda biletiniz olsa dahi eğer okutulmamışsa 150-160 TL lik bir para cezası alırsınız. (Metro
duraklarında denetim çok sıkı)
5)Tuna nehrinde 1
saatlik gezi keyifli oluyor. Erzsebet köprüsü civarında çeşitli firmaların
tekne gezisi biletleri satılıyor. Kimisi yemekli, kimisi içecekli, kimisi de sadece
gezi şeklinde. İsteğinize göre bunlardan birini tercih edebilirsiniz.
6)Magnetler, bez
bebekler ve kırmızı toz biber en çok tercih edilen hediyelik eşyalar arasında yer alıyor.
Gerçekten çok güzel bir şehirmiş, hem şirin hem zevkli inşa edilmiş, cıvıl cıvıl görünüyor :)
YanıtlaSilLavantalı dondurmanın en gerçeği sanırım Lavanta Kokulu Köy(Kuyucak)ta olanıydı, hem tadı hem kokusu ile muhteşemdi :)
Öyle mi?Yolum Kuyucak'a düşerse deneyecem mutlaka :)
SilÇok güzelmiş. Umarım bir gün gidebiliriz.
YanıtlaSilBu arada mail abonelik butonu koyar mısın?
İnşallah en kısa zamanda gidersiniz. Buton nereden konuluyor acaba bir bakayım.
Silsaool bilgiler için bu şirin yer de aklımda artıık. langoş oh :) lavanta çok çok severim ama lavantasız lavantalı dondurma olmaz tabeee hihihi :)
YanıtlaSilDi mi?Lavanta tadı hiç almadım.
Sil