19 Ocak 2023 Perşembe

Ben Bir Ceviz Ağacıyım Gülhane Parkı’nda

Bir gün Nazım Hikmet sevgilisi ile Gülhane Parkı’nda buluşmak üzere sözleşir. Parka gelip bir ceviz ağacının dibinde beklemeye başlar. O sırada polisler parkta devriye gezmektedir ve Nazım Hikmet de arananlar listesindedir. Polisleri gören Nazım hemen ağacın tepesine çıkar. Bir süre sonra sevgilisi de gelir ve Nazım’ı beklemeye koyulur. Ancak şair polislerden ötürü sevgilisine bir türlü seslenemez. Bunun üzerine cebindeki kağdı ve kalemi çıkarıp “Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda, ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında” dizelerini yazar.

Nazım Hikmet’in hangi ağacın tepesine çıktığını bilmeden yavaş yavaş ceviz ağaçları arasında yürüyorum.

Az evvel cağ kebap yemiş olmama rağmen simitçi tezgahındaki simitler gözüme çok iştah açıcı görünüyor ve alıyorum bir tane :) Bir banka oturmuş simidimi kemirirken kuşlar da bana eşlik ediyor ve nasiplerine düşen simit lokmalarını kapıyorlar.

Gülhane’nin sonuna gelince Gotlar sütunu karşıma çıkıyor. Roma döneminden kalmış bu abidenin fotoğrafını çektikten sonra ise dönüş yoluna geçiyorum.

Tam parktan çıkacakken gözüme büyük bir yapı ilişiyor. Yanına yaklaştığımda İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi yazdığını görüyorum.

Müzekart ile ziyaret edilebilen müzeyi gezmeye başlıyorum. Girişte astronomi bölümü var ve  bir çeşit astronomi ölçüm cihazı olan usturlablar sıralanmış durumda.

Sonra su saatleri… Fas’ta kullanılmış bir su saati modeli.

Savaş teknolojisi bölümü…

Kimya bölümden damıtma tekniği örnekleri…

Tıp bölümü…

Müzeyi eni konu gezdikten sonra artık eve dönüşe geçiyorum.  Cag kebaplı, Gülhane Parklı, müzeli bir gün daha sona ermiş oluyor 😊

1 yorum: