21 Kasım 2025 Cuma

Sultanahmet Sokakları ve Küçük Ayasofya

Sultanahmet Meydanı…Nam-ı diğer at meydanı… Üzerinde hem Osmanlı döneminden hem de Roma döneminden kalma çok değerli eserler barındırıyor. Sultanahmet Camii, İbrahim Paşa Sarayı, Alman Çeşmesi, Örme Dikilitaş, Yılanlı Sütun ve Theodosius Dikilitaşı’nı önemli eserler arasında sayabiliriz.

2.Wilhelm’in Osmanlı’ya hediyesi Alman Çeşmesi… Bir zamanlar Ramazan aylarında musluklarından şerbet akarmış.

Yılanlı sütun…

2014 yılında bu meydanla ilgili bir yazı kaleme almıştım. Okumak isteyenler için;  https://yasamizi.blogspot.com/2014/03/hipodrom-at-meydan.html.  

Caminin hemen yanındaki yokuştan aşağıya doğru yürümeye başladığımda karşıma hipodrom kalıntıları çıkıyor. Evet hipodrom😊 Roma döneminde burada Sultanahmet meydanını da içine alan bir hipodrom varmış (Yukarıdaki linkte detayı bulunmakta:)). Günümüze kadar ulaşmayan bu hipodromun son kalıntıları İstanbul’u selamlamaya devam ediyor.

Kadırga yönünde aşağıya doğru yürüdükçe Sultanahmet’in tarihi sokaklarından geçmeye başlıyorum. Eski sokakların içinde yürümek bana çok keyif veriyor.

Peş peşe sıralanmış ahşap evler…

Veee Küçük Ayasofya…Uzun yıllardır görmeyi istediğim ama görmek için bir türlü fırsat bulamadığım Küçük Ayasofya Camisi’ne varıyorum. Ayasofya ile hemen hemen aynı yıllarda kilise olarak inşa edilmiş bu yapı İstanbul’un fethinin akabinde camiye çevrilmiş.

Caminin çok huzurlu, sessiz ve sakin bir bahçesi var.

İçini de en az dışı kadar çok beğeniyorum. 

Küçük Ayasofya sonrası ise yürümeye devam ediyorum. Bu sefer istikamet Cankurtaran Mahallesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder