17 Ağustos 2023 Perşembe

Alp Eteklerinde Bir Masal Şehri

Yine trendeyiz. Bu sefer Almanya sınırlarını aşıp Salzburg’a gidiyoruz. Kahvemi yudumlarken seyahat notlarımı son kez gözden geçiriyorum.

Yolculuk esnasında birbirinden güzel köylerden geçiyoruz. Yemyeşil Alpler, dik çatılı evler ve evlerin önünde otlayan inekler bir masalın içindeymişiz gibi hissettiriyor.

Salzburg’a varmamızın akabinde şehir merkezine doğru yürümeye başlıyoruz. Yaklaşık yirmi dakikalık bir yürüyüş sonrası Mirabell sarayındayız. Mirabell Sarayı, Avrupa'da gördüğümüz diğer saraylara nazaran oldukça küçük. Hoş bir bahçesi ve minik bir saray binası var.

Saraydan çıktığımız anda kendimizi ünlü besteci Mozart’ın uzun süre yaşadığı evin önünde buluyoruz. Ev ziyarete açık ama biz sadece dışarıdan fotoğraf çekmek ile yetiniyoruz.

İstikametimiz eski şehir. Bizi eski şehre bağlayacak olan köprünün önüne geldiğimizde kilitler dikkatimizi çekiyor. Avrupa’da birçok şehirde olan bu gelenek Salzburg’da da süregelmiş. Sevgilerini ölümsüzleştimek isteyen aşıkların kilitleri hemen göze çarpıyor.

Köprünün üzerinde ise şöyle bir manzara var.

Ve eski şehirdeyiz. Salzburg’un şık caddesi...

Caddenin şıklığı bozulmasın diye tüm tabelaların ferforje ve süslü olma zorunluluğu varmış.

McDonold’s bile bu duruma ayak uydurmuş.

Caddede aynı zamanda Mozart’ın doğduğu ev de bulunmakta.

Caddeyi o kadar çok seviyoruz iki kez boylu boyunca dolaşıyoruz. Sonrasında ise kahve molası veriyoruz. Kahve molası ve diğer Salzburg notları da bir sonraki yazıya kalsın bakalım 😊

2 yorum: