Bir diğer
kitaba ise heyecanla başladım. Kürşat Başar’ın yazmış olduğu Yaz romanı. Kürşat
Başar’ın daha evvel 2-3 tane kitabını okumuştum. Bunlardan bir tanesi de Başucumda
Müzik’ti. Bayılmıştım Başucumda Müzik’e... Dolayısıyla yazarın bu romanına da yüksek beklentilerle
başladım. Ancak maalesef aradığımı bulamadım. Romanın konusu adından da
anlaşılacağı gibi bir yaz mevsiminde geçiyor. Ancak hikaye o kadar yavaş
ilerliyor ki sıkılmamak elde değil. Umarım bundan sonra Kürşat Başar’dan daha
güzel romanlar gelir.
Üçüncü ve
son okuduğum kitap ise Böğürtlen Kışı oldu. Böğürtlen Kışı bir Sarah Jio
romanı. Sarah Jio’nun daha evvel okuduğum Mart Menekşeleri ve son Kamelya
kitaplarından da burada bahsetmiştim. Her ikisini de beğenmiştim. Bu roman da
beni hayal kırıklığına uğratmadı. Çok güzel ve sürükleyici bir hikayesi vardı. Severek
okudum. Bu arada Böğürtlen Kışı, yüzyılda bir Mayıs ayında görülen kar yağışı
ve fırtınalı bir hava olayıymış :)
Keyifli
okumalar...