Neredeyse 1 aydır bloğa yazı bırakamadım.
Ülkemizin içinden geçtiği bu zor günler doğal olarak beni ve ailemi de etkilemiş durumda.
Acil ihtiyaçlar haricinde sokağa çıkmamaya özen gösteriyoruz. Umarım bir an
önce bu salgın hastalığı yeneriz ve yeniden normal düzenimiz başlar.
Peki salgın öncesi neler yaptım? Bir gün Nişantaşı’nda
bir arkadaşımla buluşacaktım ancak son anda randevuyu iptal etmesi üzerine programı
değiştirmeden yine Nişantaşı’na gittim ve Milano Gourmet’de bir masaya
yerleştim. Kendimde en çok sevdiğim özelliklerimden biri tek başıma sosyal
hayatın içinde rahatlıkla yer alabilmem. Yani bazılarında olan tek başıma bir
restoranda yemek yiyemem, tek başıma sinemaya, tiyatroya gidemem olayı bende
yok. Bazen tek başına kalmak güzeldir 😊
Önce hafif bir kahvaltı siparişi verdim. Afiyetle
kahvaltımı yaparken bir yandan da günün geri kalanını planladım.
Kahvaltı sonrası Nişantaşı sokaklarında dolaşmaya
başladım. Nişantaşı'nda küçük butiklere girip alışveriş yapmayı çok seviyorum. Ayrıca çok şık ve uygun fiyatlı aksesuarlar satan yerler var. Oralara uğramayı da ihmal
etmedim.
Akabinde ise uzun süredir gitmek istediğim çikolatalı tatlıları meşhur olan Hümaliva
isimli cafeye gittim.
Şu an ismini hatırlayamadım nefis bir tatlıyı
mideye indirdim.
Çalışanlarının çok güler yüzlü olduğu cafenin
dekorasyonunda da bol bol kitap kullanılmış. İşin içine kitap girdiği zaman
ortam nasıl sevimli oluyor değil mi?
Böylece bir günü yiyip içip yeni yerler
keşfederek ve alışveriş yaparak tamamlamış oldum.