Bildiğim
İngilizcenin dışında yıllardır bir yabancı dil daha öğrenmek istiyordum. Ancak
iş yoğunluğumdan ötürü bir türlü buna zaman ayıramıyordum. İşten ayrılma kararı
almamın ardından bu istek beynimde daha çok yoğunlaştı ve biraz araştırma
içine girdim. Aslında ikinci dilin ne olacağı konusunda da tam kararım yoktu.
Uzun bir süre İtalyanca ve İspanyolca arasında gidip geldim. Sonunda İspanyolcanın
dünya üzerinde kullanım alanı daha yaygın olmasına rağmen İtalyancayı tercih
ettim. Sanırım bunda daha önce her iki ülkeye yaptığım ziyaretler etkin rol
oynadı. İtalyan insanından ne kadar pozitif elektrik aldıysam İspanyollar da
bana bi o kadar uzak gelmişti. Bu yüzden tercihim İtalyanca yönünde oldu.
Geçen hafta
kursum başladı. İlk kurs günü kendimi çok tuhaf ve garip bir heyecan içinde
hissettim. 36 yaşındayım ve mezuniyetimden tam 13 sene sonra yeniden defter ve
kitap ile buluşuyordum. Sabah erkenden defterimi ve kitabı alarak evden çıktım
ve dersin başlamasına tam 45 dakika kala sınıfa vardım. Beni koridorda gören
kurs hocalarından biri de şaşırarak
“biraz erkencisiniz” dedi. Ben de “çalışkan öğrenciyim ben” diye cevap
vererek tek kolçaklı sandalyemde yerimi aldım. Bu arada ertesi gün derse son
10 dakikada yetişebildim. Öğrenci milleti işte ortama çabuk uyum sağlıyor diyelimJ
İtalyan hoca
eşliğinde başlayan ders inanılmaz keyifli geçti benim için. Umarım bu şekilde
devam eder ve İtalyanca öğrenerek yıllardır süregelen bir hayalimi
gerçekleştirmiş olurum.
Hadi ciao J)