30 Ekim 2014 Perşembe

Çekiliş Sonucu

Merhabalar,
http://yasamizi.blogspot.com.tr/2014/10/cam-sakz-corban-armagan-cekilisim-var.html yazımda gerçekleştirmiş olduğum çekiliş sonuçlandı. Çekilişe 64 kişi katıldı ve toplamda 150 hak yarıştı.
Çekilişi random.org sitesinde gerçekleştirdim. Buna göre 11.sırada yarışan Sultan Beyhan kazandı. 
 
Sultan Hanım’a ürünlerini iyi günlerde kullanmasını diliyorum.
Not:Yedek Talihli: Pınar Topuk

28 Ekim 2014 Salı

Burgazada (1.Bölüm)

Ne zamandır merak ediyordum Burgazada’yı. Defalarca kez Büyükada’yı ve bir kaç kez de Heybeliada’yı görmeme rağmen  Burgazada ve Kınalıada’ya gitme şansım olmamıştı. Bayram tatilinde güzel havayı fırsat bilerek bunu gerçekleştirdim.

Sabah erken saatlerde simitlerimizle Adalar vapurunda yerimizi aldık, istikamet Burgazadaydı J Biraz martıları seyredip simit atarak, biraz kitap okuyarak, biraz da sohbet ederek adaya vardık. Adada bizi ilk karşılayan Sait Faik heykeli oldu.
Heykeli fotoğrafladıktan sonra asıl görmek istediğim yere Sait Faik’in evine doğru yola çıktık. Bir kaç yüz metre yürüdükten sonra bembeyaz bir köşke vardık. Müze haline getirilmiş ev ziyarete açık durumda. Ancak bizim gittiğimiz gün bayram tatili olması dolayısıyla ziyarete kapalıydı. Biraz hüsrana uğradığımı itiraf etmeliyim L
Sonrasında ada sokaklarında dolaşmaya başladık. Sakin bir yer Burgazada. Bayram tatili olmasına rağmen pek fazla kalabalık yoktu.
Ada kedisi J
Masmavi çiçekler...
Aya Yani Kilisesi ise adanın en büyük kilisesi. Maalesef o da ziyarete kapalıydı.
Ada sokaklarında rastladığımız bir diğer önemli şey de aşağıda fotoğrafı görünen çınar oldu. 600 yıllık çınar adanın simgesi haline gelmiş.
Devam edecek...

23 Ekim 2014 Perşembe

Mozaik Pasta

Mozaik pasta sevdiğim pasta türlerinden biridir. Bana hem lezzetli hem de hafif gelir. Hafta sonu bu sevdiğim pastayı yapmaya karar verdim. Ancak şu ana kadar hiç denemem olmadığı için internetten tarif araştırması yaptım. Fakat bulduğum tariflerin hiç biri birbirini tutmuyordu. Kimisi yumurtalı, kimisi yumurtasız, kimisi yağsız, kimisi yağlı ve ölçüler farklı farklıydı. Ben de şöyle bir genel sentez yaparak kendi tarifimi kendim ortaya çıkardım J Hiç de fena olmadı. İşte mozaik pasta tarifim :

Malzemeler :
1) 2 paketten 5-6 adet eksik pötibör bisküvi
2) 100 gr tereyağ (tabi ki margarin de kullanabilirsiniz ama ben pasta ve kurabiyede tereyağ tercih ediyorum)
3) 1 su bardağı oda ısısında süt
4) 1 çay bardağı şeker
5) 2 çorba kaşığı kakao
6) 3 çorba kaşığı iri doğranmış ceviz
Üstü İçin
1) 1 paket sıvı krema

2) 8o gramlık bitter çikolata
Yapılışı :

1) Önce bisküvileri küçük küçük parçalıyoruz.
2) Terayağını ocakta eritiyoruz.

3) Geniş bir kapta erimiş tereyağını, kakao, süt ve şekeri karıştırıyoruz.
4) Cevizleri ilave ediyoruz.

5) Bisküvileri ilave ediyoruz.
6) Hepsini bisküviler ufalanmayacak şekilde karıştırıyoruz.

7) Bir kek kalıbını streç film ile kaplıyoruz. Karışımı içine döküyoruz. Ardından kek kalıbını buzluğa yerleştiriyoruz.
8) 3 saat kadar buzlukta beklettikten sonra çıkarıyoruz ve bir kaba ters çeviriyoruz.

9) Bu esnada kremayı biraz ısıtıp içine çikolatayı ilave ediyoruz ve çikolata eriyinceye, karışım hafif koyu bir hal alıncaya kadar karıştırıyoruz.
10) Sıcak çikolatalı kremayı mozaik pastanın üzerine döküyoruz. Üzerini de keyfimize göre süslüyoruz. (File fındık, file fıstık, hindistan cevizi.vs)
Afiyet olsun...

21 Ekim 2014 Salı

Beşiktaş, Balık Pazarı, Künefe...Az Biraz Gezmece

Cumartesi günümü Beşiktaş’ta geçirdim. Beşiktaş, çocukluğumdan bu yana dokusunu koruyan ender semtlerden biri. Pasajlarında gezmeyi, yıllardır aynı yerde bulunan kitapçısına uğramayı, cafelerinde kahve molası vermeyi seviyorum. Bu  sefer de yine benzer şeyler yaptım. Öncelikle pasajlar içinde yer alan butiklerde gezdim. Sonra kitapçıya uğradım. Son çıkan kitaplar nelermiş, en çok satan hangileriymiş fikir edindim. Zaman zaman internetten kitap alışverişi yapsam da kitapçı içinde dolaşmanın, kitaplara tek tek dokunarak incelemenin keyfi başka oluyor. Ardından trafiğe kapalı ana caddesinde yürümeye başladım ve Beşiktaş ile özdeşleşen balık pazarına vardım.

Beşiktaş deyince akla gelen en önemli yerlerden biridir balık pazarı. Çocukluğumdan beri aynı yerde kurulan pazar, taze balık bulmanın adresidir. Mevsim itibari ile balık sezonu da açıldığı için çeşit çeşit balıklar alıcılarını bekliyordu.
Balık salatasız olmaz J
Balık pazarında bir kaç fotoğraf çektikten sonra son zamanlarda adını sıkça duyduğum Künefis’e gittim. Künefis, ağırlıklı olarak İskenderum mutfağından yiyecekler sunan bir cafe/restoran. İyice acıkmam dolayısıyla içli köfte, tabak böreği ve tabi ki künefe siparişi verdim. Yediklerimin hepsi özellikle künefe çok lezzetliydi.
Herkese iyi haftalar...

16 Ekim 2014 Perşembe

Çam Sakızı Çorban Armağanı (Çekilişim Var)

Eski iş yerimde bir arkadaşım vardı. Israrla blog açmamı öneriyordu. Gezdiğin yerleri, okuduğun kitapları, seyrettiğin filmleri her şeyi paylaşırsın orada biz de okur fikir sahibi oluruz diyordu. Böyle söyleye söyleye en sonunda beni ikna etti ve blogumu açtım.

2 senedir burada paylaşımlarda bulunuyorum. Yıllar sonra okuduğum zaman beni gülümsetecek, şaşırtacak bazen de hüzünlendirecek anılar bırakıyorum. Geçen zaman içinde beni takibe alan ve güzel yorumları ile yalnız bırakmayan blogger arkadaşlar edindim. Ben de bir çok blogu takip etmeye başladım. Blog serüvenim beni mutlu ederek devam etti.
Bu zaman sürecinde blogumda hiç çekiliş yapmadım. Ancak şimdi blogumun yıldönümü olması nedeni ile hem de belki yeni dostluklar kazanmak amacı ile bir çekiliş düzenlemeye karar verdim. Çekilişe katılmak için blogumu takibe alma zorunluluğu yoktur. Ha tabi ki yazılarımı okuyup beğenir de takibe alırsanız çok mutlu olurum.

Çekilişe katılmak bu yazının linkini sosyal paylaşım sitelerinde (blogspot, google+,facebook, instagram, twitter) yayınlamanızı rica ediyorum. Yorum kısmına da paylaşım linki ile beraber yorum bırakmanızı belirtiyorum. Her link +1 hak getirir. Çekilişe son katılım tarihi 29 Ekim 2014'tür.
Çekiliş sonucu vereceğim hediyeler aşağıdadır. (Yurt içinde kargo ücreti bana aittir)

1) Pantene şampuan – ipeksi yumuşaklık (büyük boy -600 ml)
2) BeeBeauty Lavanta Kokulu Sabun (Lavender Dreams)
3) BeeBeauty  Gül Kokulu Sabun (Romantic Rose)
4) Hobby Classic El ve Vücut Losyonu
5) Rexona Women Deodorant (Shower Clean)
6) Rexona Women Roll On (Shower Clean)
7) Maybelline 4 renkten oluşan far
8) Golden Rose kırmızı oje
9)Golden Rose pembe oje
10)Golden Rose fildişi rengi oje

Not: Yorumunuzla beraber e-mail adresinizi de yazmanızı rica ediyorum.

14 Ekim 2014 Salı

Su ve Ateş

Su ve Ateş, 2013 yapımı bir Özcan Deniz filmi. Bu yazıya başlarken blogumda Özcan Deniz filmlerine ne kadar çok yer verdiğimi farkettim. Sanırım ben böyle hüzünlü aşk filmlerini seviyorum J

Film, yolları yabancı bir ülkede kesişen farklı kültürlerde yetişmiş iki kişinin aşk hikayesi üzerine kurulu. Özcan Deniz filmlerinde artık klasik haline gelmiş bir şey vardır. Filmin ilk yarısı eğlenceli geçer,  ikinci yarısında ise duygusallık başlar. Yalnız bu film için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Film baştan sona hüzünlüydü. Dolayısıyla yer yer sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Buna karşı oyunculuklar başarılı, çekim de kaliteliydi.

Eğer seyretmek isteyen olursa şimdiden iyi seyirler...

9 Ekim 2014 Perşembe

Kokoreç Yediğimiz O gün ve Sabah Uykum

Kokoreçte domates, biber...vs olmazmış. İnce ince kıyılıp sadece baharatlarla tatlandırılarak servis yapılırmış. Buna da İzmir işi kokoreç denirmiş. Ben tüm bunları geçen Nisan ayında öğrendim. Bir yakınımla kokoreç yiyecektik. Hadi şurdan alalım, burdan alalım tekliflerimi geri çevirdi ve bana lezzetli kokoreç nasıl olur anlattı. Sonrasında hazır aldık ve evde yaptık. Daha doğrusu o yaptı ben yedim J Her ne kadar o yaptığı kokoreci beğenmese de ben bayılarak yedim vallaJ Artık İzmir usulü kokoreç arıyorum her yerde...

Aslında konumuz kokoreç değil. Nerden mi geldim bu konuya? Kokoreç yediğimiz gün yakınım bana Ahmet Batman’ın Sabah Uykum kitabını hediye etmişti. Kitabın giriş sayfasına da günün tarihini yazmıştı. Dün kitabı, fotoğrafını çekmek üzere elime aldığımda tarihi gördüm ve kokoreç yediğimiz o güne gittim.
Sabah uykum, Ahmet Batman’ın ikinci kitabı. İlkini de okumuştum (Soğuk Kahve). Yine kadın erkek ilişkileri üzerine yazmış Ahmet Batman. Ben kitabı severek okudum. Bir çok cümlesini de başımla tasdikledim. Ancak roman türü kitap sevenler belki bu kitapta aradıklarını bulamayabilir. Belki de severler, denemeleri lazım.
Keyifli okumalar...

2 Ekim 2014 Perşembe

Mübadelenin İzlerini Taşıyan Bir Köy : Kayaköy

Fethiye’de bulunduğumuz günler içinde Kayaköy’ü de ziyaret etme şansımız oldu. Kayaköy, eski bir Rum köyü. Fethiye’de yamaca dayalı olarak kurulmuş bu köyde hiç bir ev birbirinin görüşünü kapatmıyor.
Köy, mübadele esnasında boşaltılmış. 1957 Fethiye depreminde ise harabeye dönmüş.
Köyde iki tane kilise bulunuyor. Bu kiliselerden birinin fotoğrafı aşağıda yer almakta. Bizim gittiğimiz dönemde tadilatta olmasından dolayı içini gezemedik.
Köyün en tepesinde ise bir kale yer almakta.
Köydeki gezimizi tamamladıktan sonra Ölüdeniz’e doğru yol aldık. Şahane manzara fotoğrafları çektikten sonra ise gezimizi tamamladık.

1 Ekim 2014 Çarşamba

Tatil işte....

Ağustos ve Eylül ayları benim için pek iyi geçmedi L Bu aylardan geriye kalan bolca hüzünlü gün ve bir de kısa tatil kaçamağı oldu.

Eylül’ün ikinci haftası ailece Fethiye’ye gittik. Bakalım Fethiye’de günler nasıl geçmiş...
Sabah saatlerinde hırçın dalgaların karaya vuruşu seyredildi. Dalga seslerine kulak verilip bolca düşünüldü.
Temiz havada uzun uzun sabah yürüyüşleri yapıldı.
Lezzetli yiyeceklere hayır denilemedi J

Gökyüzünde süzülen paraşütler seyredildi.
Çiçekler önümüzdeki bahara kadar son kez koklandı.
Ve....Gün batımı...Gökyüzünün kızıla çaldığı, güneşin veda etmeye, yıldızların ise merhaba demeye hazırlandıkları vaktin tadı çıkarıldı.