Londra’da gün biterken daha gezecek
bir çok yerimiz vardı. London Eye’dan ayrılmamızın akabinde istikametimiz
Trafalgar Square oldu. Covent Garden aklımda nasıl neşeli bir meydan olarak
kaldıysa burası da sanırım kasvetli bir meydan olarak kalacak. Meydanda bir çok
anıt bulunuyor. Bunların en önemlisi Nelson anıtı.
Seyahate çıkmadan evvel instagramda
Londra’da bir dondurmacı keşfetmiştim. Milk Train isimli dondurmacı ilginç
dondurmaları ile meşhur. Hem biraz soluklanmak hem de lezzetli dondurmalarından
tatmak için kısa bir mola verdik. Pamuk şekerine sarılmış dondurma nefisti.
Sonrasında bu sefer yolumuz başka bir
meydana Piccadilly Circus’ a çıktı. Piccadilly Circus’ın ortasında bulunan Eros, aşk oklarını atadursun biz çoktan ünlü çay evi Fortnum&Mason’a doğru yola
çıkmıştık.
Fortnum&Mason envai çeşit çaylar
ve çayla ilgili nesneler satan büyük bir mağaza. Aynı zamanda 5 çayları ile
meşhur. İşte orada satılan bazı şeyler…
Ve son olarak ünlü alışveriş
caddeleri Oxford ve Regent caddelerinden geçerek Marble Arc’a ulaştık.
Böylece kısa seyahatimiz de sona
ermiş oldu. Dolu dolu her anı keyif içeren bir seyahatti.
Keşif ve seyahat hayatınızdan eksik
olmasın…