Turumuzda son günümüze Zigana’da
başladık. Sabahın erken saatlerinde konakladığımız bungolowun kapısını
açtığımızda temiz hava ve toprak kokusu yüzümüze çarptı. Gezimiz esnasında bize
eşlik eden günlük güneşlik hava gece yerini gök gürültülü yağmura bırakmıştı.
Dolayısıyla etraf mis gibi toprak kokuyordu. Kahvaltımızı yaptıktan sonra
Sümela Manastırı’na hareket ettik.
Manastıra varmadan önce bir durağımız daha
vardı o da Hamsiköy. Burada meşhur sütlacı tattık. Ardından da Trabzon ekmeği
alışverişi yaptık.Yüzlerce yıllık Sümela Manastırını görecek olmak beni çok heyecanlandırıyordu. Ancak oraya vardığımızda kötü bir sürprizle karşılaştık. Sümela Manastırı tadilat dolayısıyla kapalıydı böylece bize de sislerin arasından tarihi manastırı fotoğraflamak düştü. Sümela Manastırını göremedik ama başka bir tarihi yapı Ayasofya Kilisesi’ni gezebildik. Akabinde Atatürk Köşkü’ne doğru yola çıktık. Atatürk Köşkü, Mustafa Kemal’in Trabzon ziyaretlerinde konakladığı köşk. Köşkün odaları…
Köşk sonrası enikonu acıkmış kişiler olarak soluğu Akçaabat’ta köftecilerde aldık. Akçaabat köftecileri deniz kenarına kurulmuş restoranlardan oluşuyor. Dolayısıyla burada yemek yerken hem mideniz hem de gözünüz bayram ediyor. Böylece Karadeniz turunun sonuna geldik. Karadeniz turu benim çok keyif aldığım bir tur oldu.
Seyahatle kalın…