Alaçatı’ya
girişte bizi yel değirmenleri karşıladı. Yakın zamanda restore edilmiş olan yel
değirmenleri fotoğraf çekenlerin uğrak noktasıydı.
İçerlere
doğru ilerledikçe arnavut kaldırımlı sokakları, mavi panjurlu / mavi kapılı
evleri ile Alaçatı çok hoş görünüyordu.
Kış
hazırlıkları çoktan başlamıştı J
Kasabada en
sevdiğim olay sokaklara yayılmış olan masalar oldu. Daracık sokaklarda, şirin
masalar ve Ege lezzetleri misafirlerini bekliyordu.
Buranın
meşhur yerlerinden biri de İmren pastanesiymiş.Pastanede mola vererek damla
sakızlı kurabiyesini tattık. Nasıldı diye sorarsanız cevabım fena değil ama
öyle muhteşem bir lezzet beklemeyin olacaktır. Tabi damak tadı da kişiye göre değişir.
Çarşıda bir
çok hediyelik eşya dükkanı bulunmakta. Yalnız satılanların pahalı olduğunu
söylemeden geçemeyeceğim. İstanbul’da 40 TL olan bir nostaljik levha burada
350 TL'ye satılıyordu :)
Veee 4 gün sonra
bir kez daha Alaçatı’ya gelme planı yaparak – bu sefer ki geliş amacımız
Alaçatı pazarı olacaktı- otele döndük.
Ne güzel resimler, gidesim Alaçatı'lı olasım geldi.. Burnuma yaz koktu..
YanıtlaSilÇok teşekkürler, ben de çok sevdim Alaçatı'yı.Ancak yaz aylarında çok kalabalık olmasından ötürü çekilmez oluyormuş :( Biz iyisi mi bahar aylarında Alaçatılı olalım :)
SilBiz de 1 ay önce ordaydık ama konaklamayı da orda yaptığımız için epey bir masraflı oldu. Zira micik bir tabakta ıspanaklı bir meze 25 tl idi.
YanıtlaSilTahmin ediyorum :( Sanırım orada yiyeceğe değil mekana para veriliyor :(
SilAlaçatı'yı hep görüyorum bloglarda o küçük sokaklarına kurulu ufacık masalarına çok imreniyorum. Güzel bir gezi olmuş pahalı olması dışında kim bilir belki bir gün bizim de yolumuz düşer oralara ;)
YanıtlaSilUmarım bir gün yolunuz düşer ve biz de sizin paylaşımınızı okuruz :)
SilAlaçatı ve çeşme her zaman yaz tatilimin birinci uğrak noktası :)
YanıtlaSilbidolukozmetik.blogspot.com
Ben ilk defa gittim ve orada geçirdiğim zamandan çok keyif aldım.
Silİnşallah bir de benim gözümden bakarsınız Alaçatı'ya ;)
YanıtlaSilİnşallah..
SilMerhaba;
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için teşekkür ederim.Hemen geliyorum sayfanıza...
Ne de güzelmiş, evet oralar da her şey iki -üç-dört katı fiyatıları . Şirince de öyleydi bazı şeyler o kadar pahalı ki ...
YanıtlaSilöpüyorum
Evet bu pahalılık en çok da oranın yerli halkını zorlar sanırım . Ben de çok öpüyorum seni canım.
SilBu yazın birçok ege ve akdeniz ilçesine gittik ama en çok alaçatı'yı sevdim :)
YanıtlaSilÇok fazla ruhu var ve insana huzur veriyor kesinlikle.
Evet hele bahar aylarında daha huzurludur diye tahmin ediyorum.
SilÇok güzel çok samimi sokaklar, fotoğraflara baktıkça elimde fotoğraf makinesi saatlerce gezmek istedim o sokaklarda... :))
YanıtlaSilHakkaten öyle dolaşırken hangi sokakta fotoğraf çekeceğimi şaşırdım :) En kısa zamanda sizin de gitmeniz dileği ile...
SilBir romanda okumuştum alaçatıya ilgili .Çok sevdim gitmek istedim ama olmadı ne güzel anlatmışsınız,sevgiler:) Takipteyim sizi:)
YanıtlaSilHangi romandı hatırlıyor musunuz?Ben de okumak isterim...
SilAlaçatıya gitmek kısmet olmadı, görmek isterim doğrusu. Sizde fotoğraflarla yazıyla çok güzel anlatmışsınız. Paylaşımınız için teşekkürler:))
YanıtlaSilSevgiler..
Asıl ben teşekkür ederim güzle yorumunuz için...
SilMuhtesem bir yer ! Takibe aldim sizi de bloguma beklerim :)) Nurluguzellik.blogspot.com.tr
YanıtlaSilTeşekkürler, geliyorum hemen blogunuza...
Silayy peki çark'a gittiniz mii. sörf merkezinin ilerisii. alkoçlar oteli tarafı.
YanıtlaSilHayır gitmedim deep:( Tavsiye edeceğin bi yer mi?
Silgezdiğiniz yer merkez. bak o 2. foto var ya. bak benim "frambuazlı hayat" adlı kitabımın kapak fotosu o sokakta 41 numara, kızçe adlı dükkan. alaçatı aslında sörf merkezi. sörf yapılan yer, dünya çapında ünlü. oraya gidecektiniz asıl. dolmuş da gidiyor. sonra da sörf merkezinden ileriye "çark" bölgesine gidecektiniz. orası halk plajı. ancak o bölgenin tepesi müthiş. o körfez görünüyor. böyle bir mavi görmek zordur. bi daaki sefere gidersiniz artık. hele ben bir finlandiyaya gideyim deee :)))
SilAaa deep ben kızçe isimli dükkanın önünden geçtim, çok iyi hatırlıyorum :)Ama o sokakta değildi sanki İmren pastanesi yolu üzerindeydi diye hatırlıyorum.Hatta böyle saç bantları gibi incik boncuk türü şeyler satılıyor di mi? Off ya şimdi kaçırdığım yerlere üzüldüm :( Bir daha gidersem tavsiyelerini mutlaka dikkate alacam. Keşki gitmeden evvel bilseydim :( Bu arada senin kitabı da bi ara alayım bakayım :) Sonra yorumlarımı yazarım sana...
Sil