Geçtiğimiz baharda uzun süredir kitaplığımda
bekleyen Fi kitabını okuduğumdan bahsetmiştim. Akabinde de devamı olan Çi ve Pi’yi
okudum. Çi, aynı ilk kitap gibi sürükleyici ve merak uyandırıcıydı. Ancak aynı
şeyi Pi için söyleyemeyeceğim. Pi’yi okurken zaman zaman sıkıldığım oldu. Bir
de yazarın sürekli kendi fikirlerini empoze etmeye çalışması ve mesaj verme
kaygısına düşmesi hoşuma gitmedi.
Bir diğer okuduğum kitap ise Nohut Oda oldu. Melisa
Kesmez’in Sait Faik hikaye ödülü kazanmış bu öykü kitabını çok beğendim. Yazar,
hayatın içinden kesitleri çok güzel aktarmıştı. Sadece hikayelerin hepsinin
hüzünlü olmasını sevmedim. Aslında bu durum öykü kitaplarının bir çoğuna hakim.
Neden umut verici, neşelendiren öyküler yazılmaz hiç?Son olarak ise Elena Ferrante’nin Yeni Soyadı’nın
Hikayesi isimli kitabından bahsetmek istiyorum. Bu kitap da bir devam kitabı
niteliğinde. İlk kitap olan Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım kitabını çok uzun
süre önce okumuştum. Napoli’de geçen
hikayede Lina ve Lenu’nun çocukluğuna tanıklık etmiştik. Bu sefer de genç
kızlık dönemlerini okuduk. Devamında 2 kitap daha var. Fırsat bulursam onları
da bir ara okumayı düşünüyorum.
bende çi fi okudum pi yi okumadım seriyi tamamlayım diye düşünüyorum.
YanıtlaSilFi ve Çi biraz daha sürükleyiciydi.Şimdiden keyfli okumalar dilerim.
SilNapoli Romanları'nı çok seviyorum. Devamı henüz gelmedi ama 2 sezon dizisi de var Gamze. Seyretmek istersin belki. Elena Ferrante'nin Yetişkinlerin Yalan Hayatı isimli kitabını aldım en son. Elimdeki bitince onu okuyacağım:)
YanıtlaSilSevgiler benden sana...
Elena Ferrante'nin yeni kitabını duymuştum. Okuduktan sonra yorumlarınızı bekliyorum :)
SilNapoli serisini ben de nihayet aldım ama daha henüz okuyamadım... İnşallah okuyacağım :)
YanıtlaSilSeveceksin mutlaka Şebo :)
Sil