30 Mayıs 2024 Perşembe

Şubat Ayı Etkinlikleri

Cem Karaca’nın Gözyaşları, Ocak sonuna doğru gösterime giren güzel filmlerden biriydi. Cem Karaca’nın gençlik çağını, Almanya günlerini ve sonrasında yurda dönüşünü anlatan filmi ben çok beğendim. Cem Karaca’yı ünlü oyuncu İsmail Hacıoğlu canlandırmış ve çok iyi bir iş çıkarmıştı. Film boyunca sanatçının şarkılarını İsmail Hacıoğlu’nun sesinden dinledik ve abartmıyorum söyleyenin İsmail Hacıoğlu olduğunun farkına varmakta zorlandık. Hem oyunculuğu hem de şarkıları ile Cem Karaca’yı inanılmaz derecede güzel canlandırmıştı.

Yalnızca birkaç gösterime çıkan Fındıkkıran balesi içi adeta bilet kovaladım ve en sonunda buldum. Atatürk Kültür Merkezi’nde izlediğim bale gösterisini çok beğendim. Özellikle dekorlar çok hoşuma gitti. Kış masalı tadında bir gösteriydi.

Son olarak da Kerem Alışık’ın başrolünde olduğu kurtuluş savaşı ve cumhuriyetin ilanını anlatan 1923 isimli müzikale gittim. Bence şu ana kadar izlediğim en iyi müzikaldi. Her sahnesi büyüleyiciydi, teknoloji tüm imkanları ile kullanılmıştı. Müziklere, danslara ve oyunculuklara söylecek hiçbir söz bulamıyorum. Bandırma vapurunun kalkışı, savaş sahneleri ve en sonunda yaşadığımız sürpriz harikaydı.

Sinema, tiyaro filan gezerken çalışmadığımı düşünmediniz di mi? İş açısından da çok yoğun bir ay oldu diyebilirim.

Biraz gezerek, biraz kültürel faaliyetlerde bulunarak ve çokça çalışarak geçip gitti Şubat ayı.

21 Mayıs 2024 Salı

Şubat Ayı Özeti

Yoğun geçen bir aydı Şubat ayı. Açılışı her zamanki gibi doğum günüm ile yaptım. Yeni yaşıma adım atarken birbirinden güzel çiçekler aldım, defalarca kez mum üfleyip dilekler tuttum, arkadaşlarımla ve ailemle yemeklere çıktım hepsinden önemlisi de hatırlandığıma dair bir sürü mesaj ve telefon çağrısı alarak mutlu oldum.

Bunun haricinde Şubat ayı yeni mekan keşifleri ile doluydu…Bir gün kuzenimle buluşup Moda Çikolatacısı’na gittik.

Aşağıda gördüğünüz bu nefis tatlı ile onyüzbin kalori almış olabilirim.

Tatlı sonrası ise Kadıköy pazarında dolaştık. Pazar gezmeyi seven kaç kişiyiz?😊

Kadıköy’e geçince final her zamanki gibi kokoreç ile oldu.

Bir akşam ise iş arkadaşlarımla doğum günü kutlaması bahanesi ile Galata’daki Molto Bene’ye gittik. Molto Bene’nin pizzası son zamanlarda yediğim en iyi pizza diyebilirim.

Başka bir hafta sonu da yine bir arkadaşımla buluşup beraber Beyoğlu’nda turladık.

O günün keşfi ise yeni açılan Minoa Kitapevi oldu. Kitapevinin dizaynı, kitap çeşitliliği ve kafesi harikaydı. Tek sıkıntı ise maalesef çok kalabalık olmasıydı. Kitap okuma ile pek arası olmayan onlarca insan sadece fotoğraf çekilmek için buraya gelmişti. Ama tahminin bu furya kısa sürer ve sonunda kitapçı biz kitapseverlere kalır 😊


Merdivenlerin güzeliğine bakar mısın?

Şubat ayına aynı zamanda bir müzikal, bir bale gösterisi ve bir de sinema sığdırdım. Onlardan da önümüzdeki yazıda bahsedelim mi?

15 Mayıs 2024 Çarşamba

Ocak Ayı Özeti

Yeni yıla girmeden evvel 2024 yılı için yaptığım planlar arasında bloguma daha sık yazı yazmak da vardı. Ancak yoğun iş tempom maalesef buna müsaade etmedi. Geçenlerde en son yazıyı ne zaman yazmışım diye bakınca Kasım ayı olduğunu fark ettim ve bu duruma gerçekten üzüldüm. En sevdiğim sanal platform olan blogumdan çok uzun süre ayrı kalmışım O zaman bir daha arayı bu kadar açmama niyetiyle geçmiş ayların hızlıca bir özetini çıkaralım.

Yılın ilk günü aslında oldukça sade ve sakin başladı. Böyle kokulu mumlarla, yeni yıl temalı makaronlarla yılın ilk gününe merhaba dedim.

Tabii ki bu beylik sadece tatil olan yılın ilk günü için gerçekleşti:) Sonrasında nerede kalmıştık diyerek yine yoğun iş temposunun içine gömüldüm.

Hani pandemide başlayan bir mutfak sevdam vardı ya o hızı biraz kesilmiş olsa da hala devam ediyor 😊 Şirketimin hediye ettiği yılbaşı sepetinden çıkan malzemelerle nefis makarnalar hazırladım. Ocak ayının yemeği kremalı, mantarlı ve trüf yağlı makarna oldu diyebilirim. 

Zaman zaman da arkadaşlarımla buluştum ve hem güzel manzaraların hem de nefis lezzetlerin tadını çıkardım.

Bazen de kimseyle buluşmak istemeyerek kendi başıma zaman geçirdim. Nişantaşı sokaklarında dolaştığım da oldu rastgele keşfettiğim bir kafede çıtır çıtır yanan odun ateşinin başında kahve içtiğim de.

İşte böyle geçti Ocak ayı. O zaman Şubat ayı için yeniden buluşalım mı?