21 Haziran 2024 Cuma

Nisan Ayı Özeti

Pandemide en çok gittiğimiz yer hatta tek gittiğimiz yer :) Emirgan korusuydu. Orada yürüyüş yapmak, sincapları, kedileri beslemek tek eğlencemizdi. Pandeminin bitişiyle beraber yolumuz daha az düşer oldu Emirgan korusuna. Geçtiğimiz bayram hadi bir nostalji yapalım dedik ve soluğu Emirgan korusunda aldık. Tam da lale festivaline denk geldiğimiz günlerde rengarenk lalelerle gözümüz şenlendi.

Bol bol yürüyüş yaptık ve en sonunda havuz başı molası vererek günü sonlandırdık.

Nisan ayında ayrıca kuzenimle buluştuk ve bir Sultanahmet gezisi gerçekleştirdik. Tarihi yardımadayı ne kadar çok sevdiğimi biliyorsunuz. Sevdiğim yerlerde kuzenime ve kızına rehberlik yapmak, oraları anlatmak benim için ayrı bir keyifti.

Beyazıt ve Çemberlitaş’ta verdiğimiz kısa molalardan sonra Sultanahmet’e giderek Topkapı Sarayı’na vardık ve başladık sarayı gezmeye.

Nerede bir asırlık ağaç görsem beni mutlu ediyor. Bu da Topkapı Sarayı’nın yüzyıllara meydan okuyan ağacı.

Sarayın mutfak bölümünden bazı kareler…

Sarayın paha biçilemez hazinesi : Kaşıkçı Elması

Sarayburnundan muhteşem bir boğaz manzarası...

Bazı iç mekanlar…

Bahçeden bir görünüm…

Topkapı Sarayı’nı adamakıllı gezmek isterseniz bir tam gün ayırmanız gerekir. Biz biraz hızlandırılmış bir tur yaptık ve harem hariç kısmını yarım günde gezdik. Böylece yorucu ama güzel bir günü anılarımız arasına yolladık.

Nisan ayında fırınım da tabii ki çalıştı. Simiiiiitçi diyerek sokak simitçilerine rakip olabilir miyim? Yok yok olamam güzel İstanbulumun sokak simiti her zaman baş tacı…

O zaman hadi Mayıs ayında buluşalım…Mayıs ayını özet değil şöyle eni konu yazmak istiyorum :)

4 Haziran 2024 Salı

Mart Ayı Özeti

Ramazan olması dolayısıyla Mart ayı Şubat ayının aksine oldukça sakin geçti. Daha çok işe yoğunlaştığım fırsat bulduğum zamanlarda da kitap okuduğum bir ay oldu. O zaman biraz okuduğum kitaplardan bahsedelim.

Botter Apartmanı :  Doğum günü hediyesi olarak aldığım bir kitaptı. Kitaba ismini veren apartman Beyoğlu’nda yer alıyor. Kitap, apartmanın inşası ile başlıyor ve apartman sakinlerinin günümüze kadar uzanan hikayesini anlatıyor. Beyoğlu’nun tarihi yapısını oldukça ilgici çekici bulan biri olarak kitabı büyük bir keyifle okudum. Sadece tek eleştirim konu bazı yerlerde biraz dağılıyordu. Kitabın bütünlüğü açısından biraz daha az karaktere yer verilse daha iyi olurdu.

Aşkımız Eski Bir Roman : Ahmet Ümit’ten yine bir polisiye roman. Bu sefer tek hikayeden değil üç hikayeden oluşuyordu. Sürükleyici, güzel bir kitaptı ama bir “İstanbul Hatırası” değildi 😊

Mart ayında biraz da mutfakta vakit geçirdim. Mesela aşağıda görmüş olduğunuz foccacio fırınımdan çıkan bir lezzet😊

Nisan ayı özetinde görüşmek üzere şimdilik hoşçakalın…