Kuzenimle gerçekleştirdiğimiz bir hafta sonu buluşmasında kahvaltı için Karaköy’de yer alan Arda Türkmen’in sahibi olduğu Mükellef’e gittik. Artık daha az ortalarda görünen sonbahar güneşi o gün bonkör davranarak tüm ışıltısı ile bizi selamlamaktaydı.
Kilolarımıza kilo kattık çok şükür 😊
Bienalin son zamanlarıydı ve hala görmediğim bir iki nokta vardı. Kuzenimi de ikna edince ilk durağımız Galata Rum Okulu oldu.
Sergiden bazı eserler ise şöyle;
İpek Duben’in nostaljik oyuncaklarla hazırladığı oyuncak evler…
Lübnanlı sanatçı Akram Zaatari’nin güreş temalı çalışmaları…
Çin asıllı sanatçı Kongkee’nin animasyonla Çin tarihine yaptırdığı yolculuk…
Iraklı santçı Ali Eyal’in Köfez Savaşı’nı anlattığı eserler…
Galata Rum Okulu’nun ardından Fransız Yetimhanesi’ne doğru yol aldık.
Yetimhanede sadece tek bir eser var. Ancak burayı ziyaretimizdeki amaç eserden ziyade tarihi yapıyı görmekti.
Bir zamanlar burada kimsesiz çocukların yaşadığını, bahçesinde koşturduğunu bilmek de gezimin iç burkan anları oldu.
Böylece Bienal kapsamında yer alan 8 mekandan 7’sini
ziyaret etmiş oldum. El Hamra pasajındaki sergiyi maalesef göremedim. O da bu
bienalin nazar boncuğu olmuş olsun 😊
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder