22 Şubat 2013 Cuma

Labirent İçinde Labirent

Bedesten adını ilk defa Kapalıçarşı’yı gezdiğim bir gün duymuştum. Çarşı içerisinde Cevahir ve Sandal olmak üzere iki tane bedesten vardı. Sonradan yaptığım araştırmalarda bedestenin mücevher, kumaş, halı  gibi değerli eşyaların satıldığı yer olduğunu öğrendim. Osmanlı zamanında önemli yer teşkil edermiş bu bedestenler. Dünyanın dört bir tarafından getirilen değerli eşyalar bedestenlerde satılırmış.

Geçen günü Kapalıçarşı’ya gittiğimiz zaman Cevahir Bedestenini gezdik. Bedesten eski sarayın yanına yapıldığı için ilk önceleri eski bedesten sonraları da İç Bedesten ya da Cevahir bedesteni olarak anılmaya başlamış. Kapalıçarşı hepimizin bildiği gibi labirent gibi bir yapıdır. Sokaklar her taraftan birbirine bağlanır. Cevahir bedestenini de labirentin içinde başka bir labirent olarak düşünebiliriz.

 
 
Bedestende şu an çeşitli gümüş eşyalar, eski paralar, eski saatler ve  gümüş aksesuarlar satılıyor.


Bu saatlerden çocukluğumda dedemde de vardı :)
İçinde bir de Bedesten Cafe var. Acıkmış vaziyette olduğumuz için cafeye oturduk ve lezzetli birer kızarmış mantı yedik.
 
Günü pasta ve kahve ile sonlandırdık...

2 yorum:

  1. Hep bir telaşa denk gelir benim Kapalıçarşı gezmelerim; zira eşimin iş muhitidir o civarlar:)
    Hem beni ağırlamak ister, hem de sürekli çalan telefonu işinin olduğunu bana duyurur.
    Yoksa ne keyifli, ne farklı bir diyardır orası!
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Evet Özlem Hanım, ben de her gidişimde büyük keyif alarak geziyorum.

    YanıtlaSil