Sonunda İstanbul’a bahar geldi . Kış ortasında bir kaç defa yalancı bahar yaşamamıza karşın gerçek bahar ile haftasonu selamlaştık. Pazar sabahı eve vuran güneş ışınları ile uyanmamızın ardından soluğu Yıldız Korusu’nda aldık. Koruya vardığımız zaman inanılmaz bir kalabalık bizi bekliyordu. Sanırım dün sabah İstanbul’da uyanan herkes kendini dışarı atmış J Neyse ilk bulduğumuz yere arabayı park ettik. Ardından kuş cıvıltıları ve etrafı saran çiçek kokusu eşliğinde kahvaltı yapacağımız Malta Köşkü’ ne doğru yürümeye başladık. Toprak ve çiçek kokusunu solumayı özlemişim bu yüzden yürüyüş esnasında bu fırsatı yeterince değerlendirdim.
Acıkmış bir şekilde Malta Köşkü’ne vardığımız zaman ise tam bir hayal kırıklığı yaşadık. Tüm masalar doluydu. Tek bir boş sandalye dahi yoktu. Neyse ki şansımız yaver gitti ve bir kaç dakika içinde bir masa boşaldı biz de hemen o masaya yerleştik. Açık havada kahvaltı keyfinin ardından da koruda biraz yürüyüş yapalım dedik.
Kahvaltı yaptığımız Malta Köşkü, Yıldız Sarayı kompleksinin bir parçası durumunda. Koru içerisinde yer alan Çadır ve Şale köşkleri de sarayın diğer parçalarını oluşturuyor. Haftasonları Malta ve Çadır köşklerinde kahvaltı verilirken Şale Köşkü de müze olarak hizmet veriyor.
|
Malta Köşkü |
|
Malta Köşkü iç mekan... |
Defalarca kez Yıldız Korusu’na gelmiş olmamıza rağmen Şale Köşkü’nü hiç gezmemiştik. Hadi gezelim diyerek köşke doğru yöneldik. Köşkte, Müze Kart geçmiyor, giriş bedeli 5 tl. Gezi rehber eşiliğinde yapılıyor ve 20-25 dakika filan sürüyor. Eğer yolunuz Yıldız Korusu’na düşerse bu köşkü mutlaka gezin derim. Köşk 2.Abdülhamit döneminde misafir ağırlamak için inşa edilmiş. Diğer saraylara benzer şekilde büyük odalar ve salonlardan oluşuyor. Tavan süslemleri, duvar süslemeleri çok hoş görünüyor ayrıca çok zarif sobalar içeriyor.
Maalesef içerde fotoğraf çekmek yasak olduğu sadece dış mekanı fotoğraflayabildim.
|
Şale Köşkü'nün yalnızca bir kısmı.. |
Daha sonra Şale Köşkü’nden bir diğer köşke yani Çadır Köşkü’ne geçtik. Burada soğuk bir şeyler içip göletteki kazları seyrettik.
|
Çadır Köşkü önündeki minik gölet... |
Planımızda koru duvarının öbür tarafına yani Yıldız Sarayı tarafına da geçmek vardı. Ancak sarayın ziyaret saatleri bittiği için başka zamana erteledik. Son olarak koru içinde yer alan Yıldız Porselen’i gezdik ve bahar sarhoşluğu ile eve döndük.
İstanbul'da görülecek ne çok yer var. Yıldız Korusunu ben görmedim mesela.
YanıtlaSilEvet İstanbul'da gerçekten görülecek çok yer var.Yıldız Korusu'nu özellikle bahar aylarında tavsiye ederim.
SilÜzgünüm ki bende görmedim inşallah bir gün banada kısmet olur :)
YanıtlaSilAhh bunlar ne güzel görüntüler. Şuan orada olmak istedim.. Ya ben buralara gitmek istiyorum. Şale Köşkü o yollara yeşilliklere bayıldım. Nasıl gidilir şimdi, tam olarak ne tarafta kalıyor. napmalıyım?
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.Yıldız korusu Beşiktaş ile Ortaköy arasında kalıyor.Beşiktaş'tan Ortaköy' e doğru ilerlerken Çırağan Sarayı'nı göreceksiniz.Çırağan sarayının hemen karşısında korunun kapısı bulunuyor.Koru yalnız oldukça büyük.İçine girdikten sonra Malta Köşkü, Çadır köşkü ve Şale Köşkü için biraz yürümelisiniz.Köşkler koru içinde birbirine ters noktalarda.Temiz havada yürüyüş olmuş olur:) haftasonu giderseniz Malta'da açık büfe kahvaltı'da yapabilirsiniz.Bu arada ben de sizin blogunuzu çok beğendim ve takibe aldım :)
SilCanım istanbuluma baha ne çok yakışır; sevgiler çok :)
YanıtlaSilEvet aynen katılıyorum size...Kendinize iyi bakın...
Silİstanbulda baharı çok seviyorum.Çok keyifli bir gezi olmuş..Baharda Emirgan Korosu çok güzel oluyor :)Blogunuzu takibe aldım bana da beklerim İstanbuldaki farklı mekan ve lezzetlerle ilgili paylaşım yapıyorum .Sevgiler..
YanıtlaSilÇok teşekkürler.Evet Emirgan Korusu'nu da seviyorum.Ben de sizi takibe almak istedim ama sayfanız açılmıyor daha doğrusu açılır gibi oluyor ama boş sayfa açılıyor.Sonra tekrar deneyecem.
Sil