Eminönü’nden
Sirkeci’ye doğru ilerlerken rengarenk bir dükkan vitrini gözünüze çarpabilir.
Kırmızı, pembe, beyaz akide şekerleri, fıstıklı, fındıklı, cevizli lokumlar,
çeşit çeşit çekilmiş helvalar, ezmeler...vs. size içeri davet eder. Ben de son
gidişimde bu davete kulak verdim ve içeri girdim.
Dükkana
girince ilk göze çarpan şey akide şekerleri oluyor. Çilekli, bergamutlu,
tarçınlı, güllü, damla sakızlı akide şekerleri büyük kavanozlar içinde alınmayı
bekliyor. Ondan mı alsam bundan mı alsam derken bir kese kağdı karışık akide
şekerini almış bulundum. Akide şekeri Osmanlı’dan günümüze gelen en eski
şekerleme türlerinden biri. Osmanlı’da bağlılık anlamına geliyormuş. Bu yüzden
ulufe törenlerinde askerlerin padişaha bağlılığını belirtmek için akide
şekerleri dağıtılıyormuş.
Dükkanda bir
diğer göze çarpan şey ise lokumlar. Kafamda lokum alma fikri olmamasına rağmen
çifte kavrulmuş cevizli lokum iştah kabartıyordu. Bu yüzden biraz da lokum
alarak dükkandan ayrıldım.
Eve gelince de aşağıdaki tabak hazırlandı :)
Lokumlara ben de dayanamıyorum. Ah bir de kilo aldırmasalar:))) Çifte kavrulmuş olanları ise içlerinde dayanamadıklarım.
YanıtlaSilAfiyet olsun. Eminim ağzınız bir hayli tatlanmıştır.
Sevgiler
Çok teşekkürler.Evet maalesef her güzel, lezzetli yiyecek gibi o da kilo olarak dönüyor :))
Sil