16 Şubat 2015 Pazartesi

Martin Eden

İlk önce yazara ait Vahşet’in Çağrısı adlı kitabı okumuştum. Kitap, 2013 yılının son günlerine doğru sevdiğim birinden hediye gelmişti. Böylece Jack London ve onun sürükleyici yazım dili ile tanışmıştım. Tam 1 sene sonra aynı kişiden yine bir Jack London kitabı hediye aldım. Bu sefer kitabın adı Martin Eden idi.

Kitabı aldığım andan itibaren başlamak için sabırsızlanıyordum. Öte yandan kitabın 550 sayfalık kalınlığı gözümü korkutmuyordu desem yalan olur. Ancak yazarın daha önce okuduğum kitabını çok beğendiğim için vakit kaybetmeden okumaya başladım.
Konuyu kısaca şu şekilde özetleyebiliriz: Romanın baş kahramanı Martin Eden bir gün üst sınıfa mensup bir kızla tanışır ve  kıza hayranlıkla karışık aşk duyguları beslemeye başlar. Akabinde de onunla beraber olabilmek için kendisini geliştirme yoluna girer. Bu yolda en büyük yardımcısı bitip tükenmek bilmeyen okuma sevdasıdır. Martin Eden, tüm bunlar olurken bir başka sevdaya daha tutulur o da yazar olma sevdası. Yazar olma isteği Martin Eden için zamanla tutkuyla bağlandığı bir ideal haline gelir. Ancak bu idealin önünde iki engel vardır; biri parasızlık diğeri de çevresinin ısrarla onun idealine inanmaması.

İşte böyle bir roman Martin Eden. Ben sayfalar arasında koştururken 550 sayfa ne zaman bitti anlayamadım. İyi ki bu kitabı okumuşum, iyi ki bana hediye gelmiş diyor hediye eden kişiye bir kez daha teşekkür ediyorum.

8 yorum:

  1. http://kartonsiper.blogspot.com/2012/04/martin-eden-ve-ben-acaba-m-sendromu.html

    bende yeri başka kitaplardan olur kendileri

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okudum yazınızı, umarım yazma çalışmalarınız iyi gidiyordur:)

      Sil
  2. gamze genç bir hanım olarak ilgi alanların ne güzel senin:)
    aferin:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))Çok teşekkür ederim, yorumunuz beni mutlu etti:)

      Sil
  3. Yazarın çok kitabını okudum ama bunu biliyorum ama okumadım. Çeviri güzelse tamam da kötü olursa okumak külfet geliyor hele böyle büyük yazarları.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten çeviri çok önemli.Bu kitabın çevirisini aslında en başta garipsedim.Çünkü çevirmen taşra konuşması yaparken zaar, bilmiyom..gibi bize özgü taşra şivesi kullanmış.Yabancı bu tip kelimeler kullanması garibime gitti. Fakat sonradan alıştım :)

      Sil
  4. ıste en sevdıgım hızlı akıcı merak uyandıran , tesekkurler...

    www.kuzununannesi.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim.Okursanız şimdiden keyifli okumalar...

      Sil