Balat’ta öğle yemeğimizi yedikten sonra
Fener tarafına doğru yürümeye başladık. Ancak Balat’tan ayrılmadan evvel
göreceğimiz son bir noktamız daha vardı; şarkılara konu olan Agora Meyhanesi.
Burası Agora Meyhanesi
Burda yaşar aşkların en divanesi,
en şahanesi…
Ardından Fener Rum Patrikhanesi’ne doğru
yol aldık. Oraya varınca rehberimiz bize patrikhane hakkında gerekli bilgileri
verdi ve “Kin Kapısı”nı anlattı. Osmanlı
Döneminde gerçekleşen Mora isyanında dönemin patriği isyana destek vermiş hatta
isyanı kışkırtıcı bir rol oynamış. Bunun üzerine patrik idam edilmiş. İdamı
protesto etmek isteyen Rumlar ise bu kapıya kilit vurmuş. O gün bugündür bu
kapı kapalıymış.Patrikhane girişi…
İç mekandan bazı fotoğraflar… Patrikhaneyi dolaşmamızın ardından Fener- Rum Erkek Lisesi’ni dışardan fotoğrafladık. Fransa’dan getirilen kırmızı tuğlalar ile inşa edildiği için lise “Kızıl Mektep” ismi ile de çağrılıyor. Maalesef ziyarete açık olmadığından içini gezemedik. Sonrasında çarşıda dolaşmaya başladık. Ben Fener tarafını Balat’a göre daha çok sevdiğimi söyleyebilirim. Çarşıda birbirinden güzel, albenili bir çok cafe bulunuyor. Biz de bunlardan birinde Naftalin’de kahve molası verdik. Naftalin sanırım son zamanlarda gittiğim en güzel cafe.
Cafenin girişinde yer alan kedi dostu
yazı ilgi çekiciydi. Zaten içeri girince de bizi sevimli bir sarman karşıladı.
Cafenin içi adına yakışır biçimde
nostaljik eşyalarla dolu.Vita kutularını hatırlayan parmak kaldırsın? Menüsü, tatlısı ve sunumu da çok hoştu. İşte bizim Edirnekapı-Balat-Fener gezimiz de böylece bitti. Çok keyif aldığımız güzel bir gün oldu.
Not: Gezi boyunca bana eşlik eden Yaseminella'nın da güzel bir blogu var. Eğer yazılarını okumak isterseniz hemen aşağıdaki linke tık tık :)
barba vasilis meyhanesine gitmek gerek aklımda hep biri bi org. yapsa ne güzel olur
YanıtlaSilNe tarafta Barba Vasilis Handancım?
SilVita yağları çok meşhurdu.Şimdi de faydalı bir şey için kullanılmış ve dönüştürülmüş :) Teşekkürler :)
YanıtlaSilBen de ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkür ederim.
SilVita kutularını hatırlamaya benim tevellüdüm yetiyor :)
YanıtlaSilSanki daha önce de duydum bu kafeyi. Pasta tabağı da ne kadar ince, güzel değil mi? Bayılırım onlara:-)
YanıtlaSilBalat gezmeye, bakmaya doyamadığım yerlerdendir benimde.
Sevgiler,
Evet pasta tabağı benim de çok hoşuma gitmişti :)
SilSenin kaleminden çıkınca daha da çekici olmuş oralar 😊 Kalemine ve yüreğine sağlık canım... Ayrıca blogdan bahsetmişsin çok teşekkür ederim 😊
YanıtlaSilTeşekkür ederim canım. Ne demek aşk olsun herkes tanısın senin güzel blogunu.
Silya ben balata sık sık gidiyorum. geçen hafta da gittim. arnavut köftecisine gidin bi daakine mutlakaaa, cadde üstünde. balat benim favorim yaa. çok ev baktım orda kiralık ama paalı :)
YanıtlaSilArnavut köftecisini çok methediyorlar, bi dahakine inşallah.
Silblog keşif etkinliğinden sizi takipteyim bana da beklerim sevgiler :)
YanıtlaSilhttps://guzelvekulturluyum.blogspot.com.tr
En kısa zamanda sayfanızı ziyaret edicem. Kolay gelsin...
SilNe hoş yerler . Belki bir gün yolum düşer oralara .:)
YanıtlaSilİnşallah, ben de severek size rehberlik yaparım :)
Sil