Bayram sonrası Fethiye’de ailemle
birlikte güzel bir tatil geçirdim. Gezmeli, tozmalı keşifli tatilleri ne kadar çok sevsem de zaman zaman böyle
kumlara uzanıp, dalga seslerini dinleyerek geçirdiğim tatillere de ihtiyaç
duyuyorum. Bu tip tatillerde bol bol düşünüyorum, bol bol planlar yapıyorum, geçmişteki
bazı kararlarım için “keşke” bazıları için de “iyi ki” diyorum ve tabi ki bol
bol okuyorum.
Tatilde en sevdiğim şeylerden biri gün
batımını seyretmek. Deniz sonrası hemen hazırlanarak gün batımını
seyredebileceğim güzel bir köşeye gidip güneş ile vedalaşıyorum. Fethiye’de de
bu sene öyle oldu. İşte size 2 tane güzel gün batımı…
Bir de sabah saatlerini seviyorum. Henüz
kumsalın dolmadığı, güneşin kasıp kavurmadığı o saatler dalgaları dinleyip
kahve keyfi yapmak için ideal.Dinlenmek, okumak ve keyif çatmak çok güzel de kaşif ruhum beni bir türlü bırakmıyor. O yüzden bu tip tatillerin bir gününü çevreyi keşfetmeye ayırıyoruz. Bu sene ki istikametimiz Pamukkale oldu.
Yaklaşık 3.5saatlik bir yolculuk sonrası
Pamukkale’ye vardık. Denizli’nin horozunu selamlayarak Hierapolis’e doğru
ilerledik.
Hierapolis tam kesinlik kazanmamakla beraber bir Frigya şehri. Tamamı henüz ortaya çıkarılmamış antik şehir su kanalları, kilise, Roma hamamı, tiyatro ve bir çok kalıntı barındırıyor.
Şehir aynı zamanda dünya miras listesinde yer alıyor. Antik kenti gezdikten Kleopatra Havuzu’nu görmeye gittik. Bu havuz şifalı suları ile ünlü. Havuz içindeki suyun bir çok hastalığa iyi geldiği saptanmış. Ancak o kadar kalabalıktı ki bu kalabalıkla şifadan çok mikrop saçtığını düşünerek ayağımı bile sokmadım :) Ve sonra en çok merak ettiğim yere Pamukkale’ye geçtik. Çocukluğumda Pamukkale fotoğraflarını görünce oranın büyülü bir yer olduğu düşünürdüm. Pamukkkale, bembeyaz bir masal ülkesiydi benim için. Ancak canlı canlı görünce bir anda gerçek dünyaya döndüm. Çünkü öyle tahmin ettiğim gibi devasa bir alan değildi, sonra vakti zamanında yeterince korunmadığından bazı yerler beyazlığını kaybetmişti. Ancak yine de beyaz taşların üzerinde yürümek, suların içinden geçmek keyifliydi. İşte bir tatilim de böyle geçti. Yakın zamanda ufukta tatil görünmüyor. Ama kimbilir ufuk o kadar uzak ki net göremiyoruz.
Hierapolis tam kesinlik kazanmamakla beraber bir Frigya şehri. Tamamı henüz ortaya çıkarılmamış antik şehir su kanalları, kilise, Roma hamamı, tiyatro ve bir çok kalıntı barındırıyor.
Şehir aynı zamanda dünya miras listesinde yer alıyor. Antik kenti gezdikten Kleopatra Havuzu’nu görmeye gittik. Bu havuz şifalı suları ile ünlü. Havuz içindeki suyun bir çok hastalığa iyi geldiği saptanmış. Ancak o kadar kalabalıktı ki bu kalabalıkla şifadan çok mikrop saçtığını düşünerek ayağımı bile sokmadım :) Ve sonra en çok merak ettiğim yere Pamukkale’ye geçtik. Çocukluğumda Pamukkale fotoğraflarını görünce oranın büyülü bir yer olduğu düşünürdüm. Pamukkkale, bembeyaz bir masal ülkesiydi benim için. Ancak canlı canlı görünce bir anda gerçek dünyaya döndüm. Çünkü öyle tahmin ettiğim gibi devasa bir alan değildi, sonra vakti zamanında yeterince korunmadığından bazı yerler beyazlığını kaybetmişti. Ancak yine de beyaz taşların üzerinde yürümek, suların içinden geçmek keyifliydi. İşte bir tatilim de böyle geçti. Yakın zamanda ufukta tatil görünmüyor. Ama kimbilir ufuk o kadar uzak ki net göremiyoruz.
ah ah ben de o şifalı denen havuza girmedim;) çünkü hiç hijyen bulmuyorum öyle havuzları ki ben spor salonunun havuzuna bile girmiyorum.
YanıtlaSilHandancım ilk zamanlar spor salonunun havuzuna giriyordum ama sonradan ben de bıraktım. Hakkaten hijyenik olmuyor.
SilFotoğraflar şahane. Yakın zamanda ben de gideceğim denizliye :)
YanıtlaSilŞimdiden iyi tatiller :)
SilTeşekkürler :)
Silvalla şahane bir tatil almış tam kafa dinlemelik :) pamukkale de bayağı sıkıntı varmış arkadaşım anlatmıştı eskisi gibi değilmiş :(
YanıtlaSilEski halini bilmiyorum ama bazı noktalarında pamukluktan eser kalmamış maalesef.Ancak koruma altına alınan ve girişe izin verilmeyen noktalar var.Umarım iyileşme en kısa sürede gerçekleşir.
Silya insanlar sadece bone takıyor, ne bileyim ben duş aldı mı almadı mı... gibi kaygılardan ötürü, hızla spor yapıp duş alıp sauna hamam hiç takılmadan kaçıyorum; ki gittiğim yer aslında gayet temiz bir yer, biliyorsun; buna rağmen yok havuz sauna benlik değil.
YanıtlaSil:)))Handan duşu filan geç ben havuzlara (özellikle tatil köylerindeki havuzlara) işeyip işemediklerinden bile emin olamıyorum :)
SilGun batimlari huzun verir bana. Sabah saatleri ise tam benlik :)
YanıtlaSilDenizli ye hic gitmedim. Gitmeyeyim bari :(
Yine de tatil candir diyorum hayatim. Sevgiler.
Aslında ben de gün batımını daha çok seviyorum Tülin Abla ama ona yetişemiyorum :)
SilEn güzel saatlerin keyfini çıkarmışsın ohh miss kim sevmezki şu manzarada gözlerini kapatıp hayal kurmayı dalga sesleri eşliğinde kahvesini yudumlayıp kitabının sayfalarını çevirmeyi ;) 2 çocukla bana bunlar bile hayal Gamze :) Ohh sefan olsun bizim yerimize de gez ;)
YanıtlaSilÇocuklar biraz büyüyünce inşallah hayal olmaktan çıkar ve hepsini gerçekleştirirsiniz :)
SilMerhaba,
YanıtlaSilHarika bir tatil olmuş anlaşılan. Pamukkale fotoğrafı... Harika bir kare yakalamışsınız :)
Kafam öyle doluydu ki bu sene sadece deniz kenarında uzanıp vakit geçireceğimiz bir tatil hayal etmiştim. Bazen o da gerekiyor gerçekten Gamze. Bu sene olmadı o iş, seneye bakacağız artık:)) Böyle fotoğraflar terapi oluyor şimdilik:)
YanıtlaSilHierapolis muhteşem değil mi? En etkilendiğim yerlerden biri.
Hierapolis hakkaten güzeldi. Pamukkale'den daha çok keyif verdi diyebilirim.Umarım seneye siz de çok güzel bir tatil geçirirsiniz.
SilYüreğine sağlık canım... Huzur dolu tatillerin olsun!
YanıtlaSilAmin canım, teşekkürler...
Sililk üç foto ne güzel yaaaa sen aramızdaki en gezentilerdensin sanırımsam :)
YanıtlaSilBilmem biraz gezentiyim galiba :))
Sil