İşe başladıktan sonra kitap okuma
hızımda doğal olarak bir düşüş oldu. Kitaplığımda yer alan kitapları eski
hızımda eritemiyorum maalesef. Yine de fırsat buldukça okumaya çalışıyorum.
En son Nermin Bezmen’in yazmış olduğu
Kurt Seyit&Shura serisinin son kitabı olan Shura’yı okudum. Böylece seriyi bitirmiş oldum. Ancak
nedense bu kitabı okurken serinin diğer kitaplarından aldığım keyfi alamadım. İlk kitapta Rusya’da başlayan hikaye önce Kırım’a sonra İstanbul’a uzanmıştı. Bu sefer
Shura’nın hikayesine Paris’te misafir olduk. Kitapta anlatımın en zayıf olduğu nokta sanırım mekan konusuydu. Kurt Seyit&Shura’yı okurken kendimi hiç görmediğim
Saint Petersburg’da ve Kırım kıyılarında hissetmiştim. Keza Kurt
Seyit&Murka’yı okurken de cumhuriyet sonrası İstanbul’u bire bir
yaşamıştım. Fakat bu kitapta Paris’e ilişkin çok az detay vardı. Ayrıca kitabın
bitişi de acele olmuş ve bazı konular sonuçlanmamış gibiydi.
Yine de Nermin Bezmen sevdiğim
yazarlardan biri…Son kitabına ısınamamış olsam da yeni yazacağı kitabı dört
gözle bekliyorum.
Diğer okuduğum kitap ise Christy
Brown’un otobiyografisi olan Sol Ayağım oldu. İnanılmaz bir azim hikayesi…
Beyin felçli olarak dünyaya gelen Christy, 4-5 yaşlarına kadar hiçbir zeka
belirtisi göstermez. Doktorlar onun hem bedensel hem de zihinsel engelli
olduğunu söyler. Buna bir tek annesi inanmaz ve Christy 4-5 yaşlarında iken
kardeşinin tebeşiri ile sol ayağını kullanarak A harfi yapar. Böylece annesinin
inancını doğrulamış olur.
Sonrasında sol ayağı ile hikayeler
yazar, resimler yapar ve İrlandalı ünlü ressam ve yazar Christy Brown olur. Yer
yer hüzünlendiğim kitabı bir solukta okudum.
Sol ayağım hep okumak istediğim bir kitap alışveriş listemde duruyor ayları aşkın süredir :)
YanıtlaSilÇok dokunaklı bir kitap...
Silİşe başlamışsın ne kadar çok sevindim anlatamam . Hayırlı olsun canım arkadaşım
YanıtlaSilSol ayağım çok güzel bir kitap beni çok etkilemişti
Canımmm çok teşekkür ederim. 3 ay filan oldu...
Silikisini de okudum. sol ayağım daha iyi tabikide :)
YanıtlaSilBence de.
Sil