Uzun zaman olmuş okuduğum kitaplardan
bahsetmeyeli. O zaman o gün bugün olsun.
Önce “Büyü Dükkanı” ile başlayalım. Büyü Dükkanı,
bir tür psikodrama kitabı. Konusu ise şöyle; istediğiniz her şeyi alma
imkanınız olan bir dükkan var. Örneğin; gençliğinizi mi istiyorsunuz,
alabilirsiniz; evlenmek mi istiyorsunuz,
hemen; iyi bir kariyer mi oldu bilin 😊 Ancak
karşılığında sıkı bir pazarlık yapmak gerekiyor. Çünkü dükkanın sahibi pazarlık konusunda
epey çetin çeviz. Kitabı çok ilginç bularak heyecanla başladım okumaya. Ancak
öyküler arasında ilerlerken maalesef heyecanımı yitirdim. Çünkü öyküler çok klişeydi.
Kısacası ben de pek iz bırakmadı ama yine de bu tip kitaplara ilgi duyanlara
tavsiye ederim.
Zeze yıllardır benimle :)
YanıtlaSilDiğer kitaplarla ilgili bir bilgim yok ama pandemi süresince okumaya fırsat bulanlardanım ben de.
Zeze kolay kolay unutulmaz :)
Silşeker portakalı nın filmi de güzeeeel :)
YanıtlaSilAaaa filmi olduğunu bilmiyordum, bakayım hemen :)
SilŞeker portakalı kitabının çocuk kitabı olduğu fikrini aklım pek almıyor açıkcası.O nedelne iyi ki geç okumuşum diyorum. Zira onca büyük yükün altında olan ve üzüntüyle bereli bir yaşamı olan bir çocuğun hikayesini çocukken okumak istemezdim açıkcası. Hatta Gülten Dayıoğlunun bir kitabı vardı oldukça hüzünlü çocukluk çağında okuduğum için pek de memnun değilim. Dünya toz pembe değil elbette ama çocuk kalbini ve zihini bu kadar ağır yüklere boğmamak lazım en azındna kitaplarda diye düşünüyorum.
YanıtlaSilEvet, çok doğru. Çocuklar için ağır sayılabilecek bir kitap.
Sil