Daha önce birkaç gezip blogumda da yer verdiğim bu müzeden bir kez daha bahsetmek istiyorum. İçinde geçmişe dair çok kıymetli parçalar barındıran bu müze tarih tutkunları için vazgeçilmez bir yer.
Müze; M.Ö, M.S, Roma Dönemi, Truva ve Mermer Kentler gibi çeşitli bölümlere ayrılmış durumda. Her bir bölümde de birbirinden farklı çok değerli eserler sergileniyor. Burada bugün sadece birkaç eserden bahsedeceğim ama görmek isteyenler müze kart ile daha detaylı gezebilir.
Tarihi parçalar Atina, Manisa, Aydın, Yunan
Adaları ve Büyükada gibi çeşitli bölgelerde yapılan kazı çalışmalarında gün
ışığına kavuşturulmuş.
Müze girişinde Apollo, Ares, Demeter gibi mitolojik dünyaya ait heykeller yer alıyor.
M.Ö 13. yüzyıla ait ay tutulması kehanetlerini içeren bir yazıt… Anladığım kadarıyla astroloji her daim popülermiş😊
M.S ilk yüzyıllara ait sikkeler…
Batı Anadolu’dan çıkarılan seramik örnekleri…
Kolyenin güzelliği…
Muhtemelen Roma döneminde kullanılmış taçlar…
İskender Lahiti…
Ağlayan Kadınlar Lahiti… (Kadınların yüzündeki hüzünden ötürü lahitte bir yas gününün işlendiği düşünülüyor)
Müzede Kadeş Anlaşması, İlk Aşk Mektubu gibi önemli eserler de bulunmakta. Ancak bu eserler şu an tadilatta olan Çinili Köşk içinde yer almakta. Birkaç aya Çinili Köşk yeniden ziyarete açılacakmış. O zaman bir daha yolumuzu düşürmek üzere diyelim ve müzenin bahçesine geçelim 😊
Müzeden çıktıktan sonraki durağım Sultanahmet Köftecisi oluyor.
Sonrasında da yeni yerler keşfetmeye başlamadan evvel bir kahve molası…













Hiç yorum yok:
Yorum Gönder