Cumartesi günü de öyle yaptım ayağıma topuksuz botlarımı geçirdim ve soluğu Eminönü’nde aldım. Mısır Çarşısı’ndan başladığım geziyi Beyazıt’ta bitirdim. Eminönü’nde o kadar çok anlatılacak, yazılacak şey var ki…Tek yazıda hepsini sığdıramayacağım için bugün yalnızca Mısır Çarşısı’ndan bahsedicem.
Mısır Çarşısı, Yeni Camii külliyesi içinde yer alan yaklaşık 400 yıllık bir çarşı. Vakti zamanında Kahire’den alınan vergilerle bu çarşı inşa edilmiş bu yüzden de ismi Mısır Çarşısı olarak kalmış.6 tane kapısı var. Ben meydana bakan kapıdan çarşıya giriş yaparım genelde. Bu kapı her daim kalabalık olan çarşının en yoğun kapısı.Mısır Çarşısı görülebilecek en renkli çarşılardan biri. Tezgahlar renkli lokumlar, baharatlar, kuru meyveler ve hediyelik eşyalarla donatılmış durumda. Turistler bu renkli tezgahların fotoğrafın çekebilmek için birbirleri ile yarış halinde diyebiliriz.
Çeşitli aromalara sahip lokumlar... |
Benim çarşıya her gidişimde uğradığım dükkan ise istisnasız Arifoğlu J Burada durur; elma kurusu, portakal kurusu gibi kuru meyve çayları ile ihtiyacım olan çeşitli baharatları alırım. Bu sefer de öyle yaptım. Biraz elma kurusu ve ıhlamur aldım.
arkadaşım sana yorum yazarken kelime doğrulaman var o istersen kaldır çünkü bi türlü doğru kelimeyi yazamıyo insan ve yorum yazmayı caydırıcı rol oynuyor haberin olsun sevgiler
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.Bu bilerek yaptığım bir ayar değildi.Kaldırdım doğrulamayı, tekrar teşekkürler.
SilBlogunuza bakınca gezi anlamında pek çok ortak noktamız olduğunu farkettim. Eminönü bölgesinde bayılırım. Henüz nasip olmadı ama, bir gün olursa yurt dışında gitmek isteyeceğim ilk yerler Üsküp, Manastır, Makedonya ve civarları... Blogunuza takipteyim. Çok gezin ve çok paylaşın, sevdim bu blogu:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.İnşallah kısa zaman da siz de istediğiniz seyahatlari yaparsınız...
Sil