30 Mayıs 2014 Cuma

Ronda ve Marbella

İspanya’daki son günümüzde iki önemli yerleşim yerine Ronda ve Marbella’ya gittik. Ronda, dağların arasına kurulmuş küçük bir şehir. Bu şehir, çok eski bir arenaya sahip olması  ve Ernest Hemingway'i misafir etmesi ile ünlü.

Ronda’ya varınca şehrin ve İspanya’nın simgesi bir boğa heykeli bizi karşıladı.
Şehir merkezinde ise çok eski bir boğa güreşi arenası bulunuyor. Bu vahşi ve kanlı gösteriyi asla tasvip etmesem de arenayı gezdim (Eğer içerde gösteri olsaydı kesinlikle girmezdim). Arenaya dar koridorlardan geçerek girdik. Bu dar koridorlarda matadorların eşyaları sergileniyordu.
Ve arena...
Arena iki kattan oluşuyordu ve iki katı birbirine bağlayan merdivenlerin süslemeleri oldukça dikkat çekiciydi.
Arenadan sonra şehrin içinde yürümeye başladık. Şehrin ortasında büyük bir uçurum var. İç savaşta bu uçurumda çok ölümler olmuş L Yazımın başında Ronda'nın Hemingway’i misafir etmesi ile de meşhur olduğundan bahsetmiştim. Hemingway, İspanyol iç savaşını anlattığı Çanlar Kimin İçin Çalıyor kitabını bu şehirde yazmış.
Ronda’daki gezimizi bitirdikten sonra Marbella’ya doğru yola çıktık. Ancak Marbella’ya varmadan Puerto Banus denen lüks bir kasabaya uğradık. Burası zengin turistlerin konakladığı bir kasaba. Limandaki yat bolluğu ve lüks arabalar bunu göstergesiydi.
Marbella ise bir sahil şehri. Güzel miydi diyecek olursanız Türkiye’nin bir çok sahil şehrinin yanında sönük kalır. İşte deniz, kum, palmiyeler...vs

6 yorum:

  1. Gamze'cim hepsi muhteşem; sevgiyle kal canım :)

    YanıtlaSil
  2. Harika fotolar ! Avrupa da İspanya ve Portekiz kaldı görmek istediğim.Gidersem buraları da görmek isterim :)

    YanıtlaSil