Salona ilk
girdiğimizde yöresel türkülerle kulağımızın pası silindi.
Sonra
dikkatimizi ilk çeken sabuncular oldu. Hatay’ın meşhur defne sabunu tezgahlarda
yerini almıştı.
Az ilerde
rengarenk el işi sepetler satılıyordu. Sepetleri görünce çocukluğuma gittim.
Eskiden camdan sepet sarkıtmak vardı. Sokakta oynarken annemin sipariş ettiği
bilumum şeyler sepetle yukarı gönderilir ardından oyuna devam edilirdi J
El yapımı
neyler...
Su
kabağından yapılmış lambalar da çok hoşuma gitti.
Aşağıdaki
fotoğrafta görünen nesnelerin ne olduğunu merak edip sordum. Meğer sağda
gözükenler sarma ağırlıymış. Sarma yapınca tencerenin üzerine konuyormuş.(Bizim
evde bu işlevi tabak görüyor)Solda gözükenler ise Hatay’ın ünlü tatlısı kömbeyi
yapmak için kullanılan kalıplarmış.
Hatay’ın
damakta iz bırakan lezzetleri mi?Onlar bir sonra ki yazıya...
Ya gene kaçırdım halbuki çok istiyordum gitmeyi. Sarma ağırlıkları ve tatlı kalıpları çok ilginç, gitseydim mutlaka alırdım. Teşekkürler bu post için.
YanıtlaSilHer sene Hatay günleri yapılıyor bildiğim kadarıyla.Artık bi dahakine gidersiniz inşallah İlhan Bey.
Silya sarma ağırlığı çok iyi fikir,zira bazen tabaklar yapraklardan boyanıveriyo!
YanıtlaSilsevgiler tatlı kız
Evet doğru boyanıyor..Benden de size sevgiler, çok öpüyorum sizi :)
SilŞimdilerde de Artvin günleri var sanırım... gidemedim ama... :)
YanıtlaSilBu arada, blog'da yeni öykü serim başlıyor, detaylar benim blog'da, duyurmuş olayım efendim... Sevgiler... :)
Evet Artvin günleri vardı hafta sonu ama ben rahatsızlığımdan ötürü gidemedim.O da mutlaka güzel olmuştur.
SilHemen geliyorum blogunuza :)
Hatay tarihi ile, yemekleri ile ve coğrafi konumu ile çok ilgimi çeker.
YanıtlaSilFotoğraflar şahane :)
Hatay'a çok gitmek istedim ama bir türlü kısmet olmadı. Size daha yakın giderseniz mutlaka paylaşımlarınızı bekliyorum :)
Sil