Birincisi; Oğuz
Atay’ın yazmış olduğu edebiyat dünyasının önemli eserlerinden biri sayılan
Tutunamayanlar. Kitap bana hediye gelmişti ve ne zamandır kitaplığımda
bekliyordu. Yeni yılın ilk günlerinde okumaya başladım. Kitabın bazı yerlerini
merakla ve hevesle okuyarak geçtim ancak bazı yerlerinde ne kadar zorlandım
anlatamam. Ancak zor ilerlememe rağmen okumaktan vazgeçmedim. Çünkü yazarın
yaşama,sanata ve bir çok konuya dair engin bir bilgisi var ve bunu cümlelerine
yansıtıyor. Dolayısıyla okumayı bırakmadan kitabı sonlandırdım. Bitirdiğim zaman
kitabın bende bıraktığı izlenim ise şu oldu : Bu kitap tekrar okuncak nitelikte
güzel bir kitap.
Okuduğum
ikinci kitap ise Yumi. Kitabın yazarı daha önce ismini duymadığım Erdal
Güven. D&R’ın sitesinde dolaşırken kitabın fiyatını ucuz görüp Japon
kültürüne ait bir şeyler öğrenirim diye kitabı satın almıştım. Öncelikle şunu
belirtiyim kitabın adı neden Yumi hiç anlamadım. Çünkü kitaba ismini veren Yumi
isimli kadın yalnızca bir kaç sayfada geçiyor. Kitap, Ertuğrul Fırkateyn’in
batması ile başlıyor ve Abdülhamit dönemini –o dönemdeki Osmanlı-Japon
ilişkilerini- anlatıyor. O döneme ait
bilgi edinmek için faydalı bir kitap. Yalnız bazı yerlerde devam hataları ve
tekrarlayan cümleler var L
Son okuduğum
kitap ise Sarah Jio’nun Agapi isimli kitabı oldu. Sarah Jio’nun daha önce de
bir çok kitabını okumuştum. Kitapları kafa dağıtmak için bire bir. Ancak
sonrasında kitabın konusunda dair hiç bir şey hatırlamıyorum. Aynen bu kitapta
da öyle oldu. Şu an konusunu hiç hatırlamıyorum J
İşte
okuduğum kitaplar böyle. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar dilerim. Bir de
bugün ufak bir paylaşım yapmak istiyorum. Tülin Abla’nın vesile olduğu çok
güzel bir etkinlik var. 23 Nisan’da lösemili çocuklar oyuncaklarla mutlu edilmek
isteniyor. Aşağıdaki linkten konuya ulaşılabilir. Minik yüzlerde kocaman bir
gülümsemeye neden olmak ister misiniz?
Çok teşekkürler canım.
YanıtlaSilSevgiler
Rica ederim, seve seve duyuru yaptım.
SilBen mart ayını okuma açısından çok bereketsiz geçirdim. Sabahın köründe işe gelip akşamın nasıl olduğunu anlamadan çalışıyorum. Bu da öyle bir zaman işte, diyip kendimi rahatlatıyorum. Elizabeth Gİlbert'ın yazmak, yaratıcılk ve ilhamla ilgili kitabı Büyük Sihir'i okuyorum. Bir de Isabel Allende'nin kitabı. Mart ayını bu iki kitabı bitirerek sonlandırabilirsem kendimi başarılı sayacağım :)
YanıtlaSilÖpüyorum seni çok.
Bir ayda 2 kitap, daha ne olsun Özlemcim. Çalışan insanın çok fazla sayıda kitap okuması zor :( Hele bir de evliyse yani sorumluluk arttıysa daha da zor.Keyifli okumalar diliyorum ve ben de seni çok öpüyorum.
Silkitap okumak gibisi var mı :)!
YanıtlaSilİyi ki kitaplar var :)
SilTutunamayanları bitirememiştim ben:/ Uktedir ama içimde. Bir Bilim Adamının Romanı isimli bir kitabı var Oğuz Atayın. Tamamlamayı başarabildiğim tek kitabı o:))
YanıtlaSilÜniversiteye giderken okumuştum Bir Bilim Adamının Romanını.O da çok sürükleyici değildi ama yine de gerçek yaşam öyküsü olması merak uyandırıyordu.
SilTutunamayanları ben de çok okumak istiyorum. Ancak okuyan arkadaşlar psikolojik çözümleme olduğunu, çok ağır olduğunu söylediler. Ben de vaz geçtim. Şuan ruh halim buna müsait değil. Sadece erteledim... Teşekkürler bizi bilgilendiren paylaşımınızdan dolayı.
YanıtlaSilEvet arkadaşlarınız haklı, çoğunluğu psikolojik çözümleme :( Ruh haliniz müsait değilse hiç düşünmeden erteleyin.
Silamazing post dear :)
YanıtlaSilhave a nice weekend! :)
Kisses,
Tijana
http://itsmetijana.blogspot.rs/
Really?:))It's ridiculous to leave comment without understanding...
SilTutunamayanların ismini çok duydum ama hiç okuma nasip olmadı. Belkide bir şey okumamam gerektiğini düşünüyor.
YanıtlaSilGüzel bir kitap ama tavsiye ederim.
Silson ikiyi okumayım madem de ovuzun bak korkuyu beklerken ve tehlikeli oyunları da okusan yaaa ne yazar beee yaaaa :)
YanıtlaSilYa aslında yukardaki 3 kitap da iyiydi ama benim en sevdiğim Ttunamayanlar oldu :)
Sil