Müze, Erenköy’de
yer alıyor. (Göztepe de olabilir, Anadolu yakasını çok iyi bilmediğim için semtleri
karıştırıyorum J) Sokağa girince bembeyaz köşk, yüksek katlı binalar arasında
hemen fark ediliyor. Köşkün çevresinde dev zürafalar, kurşun askerler ve eşeğe
ters binmiş Nasrettin Hoca heykelleri bulunuyor.
Girişte bir
sürü çocuğu bir arada görünce acaba çok mu çocuksu bir yer diye bir an için
tereddüt ettim. Ancak buralara kadar geldikten sonra dönmek olmazdı. İçeri
girdim ve dolaşmaya başladım.
Müzede her
şey çok düzenli bir şekilde sergileniyor. Oyuncaklar üretildiği ülkelere ve
yıllara göre bölümlere ayrılmış. İlk önce 1900 yılından kalma oyuncakları
görüyoruz.
20’li
30’lu yıllar derken 1950’li yıllara geliyoruz. 1950 yılında Türkiye’de üretilen
oyuncaklar ile Japonya’da üretilen oyuncaklar arasındaki fark bariz bir
şekilde görülüyor. Biz naylon bebek üretimindeyken onlar kurmalı, tüylü
oyuncaklara çoktan geçiş yapmışlar. Konu ile ilgili çektiğim fotoğraflar
aşağıda yer almakta.
Daha sonra
çeşitli ülkelere ait oyuncaklar görüyoruz. Her ülke kendi giyinişini, yaşam
tarzını bu oyuncaklara yansıtmış. Kenya , Eskimo, Yeni Gine oyuncakları bazı
örnekler teşkil etmekte.
Eskimo oyuncakları |
Kenya ve Yeni Gine örnekleri |
Üst katta ise
arabalara ve diğer motorlu araçlara ayrılmış bir bölüm yer alıyor. Burada Türk
üretimi plastik arabalarla, çeşitli ülkelerde üretilmiş motosikletler ilk
dikkat çeken oyuncaklar oluyor. Özellikle motosikletler oyuncaktan ziyade maketi
anımsatıyor.
Köşkün
koridorlarında ilerlerken siyah peluş bir ayı gözümüze çarpıyor. Aslında
görüntü olarak bu siyah ayıcık her hangi bir oyuncakçı dükkanında
görebileceğimiz bir oyuncağa benziyor. Ancak farklı bir anlamı var. Bu siyah
ayıcık 1912 yılında meydana gelen Titanic kazası sonrası ölen kişilerin anısına
tam 1912 adet üretilmiş. Bu da üretilenlerden bir tanesi.
Köşkün başka
bir odasında ise kolu kırık oyuncak bir bebeğe rastlıyoruz. Bu bebeğin de özel
bir anlamı varmış. 1944 yılında Kastamonu’da meydana gelen depremde küçük bir
kız çocuğu enkaz altında kalmış. Uzun bir süre sonra ise kurtarılmış.
Kurtarıldığında yanında kolu kırık oyuncak bebeği varmış. Kız tedavi olurken
bebeğin de kolunu bantla sararak tedavi etmişler J O kız yıllar sonra - emekli öğretmen
olduktan sonra - bu müzenin kurulduğunu öğrenmiş ve bebeğini müzeye hediye
etmiş.
Müzede
dikkatimi çeken detayları yukarıda paylaşmak istedim ancak hepsi bundan ibaret
değil. Onları da artık bir daha ki yazıma paylaşmayı düşünüyorum. Yalnız şunu
söyleyebilirim bu müze çocuklardan çok büyüklere hitap ediyor. Tabi ki çocuklar
da gezebilir ancak bir çok oyuncak anlam yüklü olduğu için büyüklere biraz daha
fazla hitap ediyor diye düşünüyorum.
Guzel yorumunuz icin cok tesekkur ederim. Blogunuzu ve bu postunuzu cok begendim. Oyuncak muzesine daha once gitmemistim. En kisa zamanda gidip gormeyi planliyorum. Sizi takibe aliyorum bana da bekliyorum :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler, ben de sizin blogunuzu ziyaret ettim :)
Siltam benlik bi yer oyuncaklara bayılırım.
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim :)
Silçok güzel olmuş yazınız. Gitmeyi düşündüm ama oradaymışım hissinide yaşattınız bana. İkinci yazıyı bekliyorum :)
YanıtlaSilhttp://seleninevcilikhayati.blogspot.com/
Çok teşekkürler.Kısa zamanda yazmaya çalışcam ikinci yazıyı:)
SilDört yıl kadar önce kızımı götürmüştüm, alt kattaki odalardan birinde manken bir terzi vardı, çok korkmuştu kızım ondan, sonrasında biraz zor oldu onunla gezmek, belki ilkokul çocuğu seviyesi ve anne-babaları için daha uygun bir müze burası :) Anaokulu çocukları için erken gibi sanki...
YanıtlaSilTeşekkürler, sevgiler
Evet anaokulu için hatta ilkokul için bile biraz erken.
Silbazılarından benimde vardı taa m.ö. :)
YanıtlaSil:))Yok yok o milad dündü daha:)
SilGitmek isteyip de henüz gidemediğim yerlerden biridir Sunay Akın'ın oyuncak müzesi.
YanıtlaSilUmarım bir gün bana da gitmek nasip olur.
Titanic ve Kastamonu ile ilgili oyuncaklar gerçekten manidar.
Güzel bir yazı olmuş, sağ olun.
İnşallah kısa zamanda gitme şansınınız olur :) Beğeniniz için teşekkürler :)
SilDediğiniz gibi her ne kadar Oyuncak Müzesi olsa da biz büyükleri nerelere götürüyor Gamze.
YanıtlaSilİlk açıldığı sene gitmiştik eşimle ve o zamandan bu yana bir sürü yeni oyuncak eklenmiş. Özellikle ben bahçesinde ki zürafayı ve Nasreddin Hocayı merak ediyorum. O zaman yoktu bunlar.
İnşallah en kısa zamanda yeniden gidersiniz.Hatta ilerde kızınızla gidersiniz Gülşahcım :)
Silİnşallah Gamzeee :))
SilBende çok gitmek istiyorum Oyuncak Müzesine... Bir çok kez duydum ama bir türlü nasip olmadı. Çok daha farklı anılar vardır eminim, birçok ülkeden ayrı ayrı getirilmiş oyuncaklar var burada... Çok güzel olmuş sizin için, Sevgiler :)
YanıtlaSilEvet farklı anlara ve anılara ait oyuncaklar da var.Onları inşaallah bir sonraki yazımda paylaşacam.İlginiz için teşekkür ederim.
Sil