İlerleyen
günlerde Topkapı Sarayı’ndan bahsedicem ama önce Yerebatan Sarnıcı...
Bir su
deposu düşünün...İstanbul’un(tabi 1500 sene öncesinin İstanbul’undan
bahsediyorum) su ihtiyacını karşılayacak kadar büyük bir depo. İçine girdiğiniz
zaman mistik bir havanın sizi karşıladığı, heykel başlarıyla süslenmiş bir depo...İşte
bu deponun adı Yerebatan Sarnıcı. Sultanahmet’te yer alan onlarca tarihi
eserden biri de bu sarnıç. Tam 1500 sene önce Roma döneminde İstanbul’un su
ihtiyacını karşılamak üzere inşa edilmiş ve günümüze kadar ulaşmış bir yapı.
Yerebatan Sarnıcı,
Ayasofya’nın hemen arkasında yer alıyor ve her daim önünde sıra oluyor. Ancak
sırada öyle çok beklemiyorsunuz. 10 dakikada içeri girilebiliyor. Burada Müze
Kartı geçmiyor maalesef ama giriş ücreti pahalı sayılmaz.
İçeri
girdiğimiz zaman loş ışık veren lambalarla aydınlatılmış bir ortamla karşılaşıyoruz.
Sayamadığımız kadar fazla sütun ve su
birikintisi içinde yüzen balıklar var. Ve tabi ki her su birikintisinin,
havuzun olmazsa olmazı bozuk paralar var J İnsanlar dilek tutup suya bozuk para
atıyorlar. Suya para atmanın bir hikayesi var mı tabi ki yok, alışkanlık işte J
Yerebatan
sarnıcı karanlık olduğunundan mıdır yoksa yerin altında olduğundan mıdır bilmiyorum
gerçekten mistik bir havası var. Sarnıç içinde ilerleyince terleyen bir sütun
görüyoruz. Sütunda ortamın havasından kaynaklanan bir terleme gerçekleşmekte.
İnsanlar burayı da dilek sütunu haline getirmişler J
Sarnıcın en
sonunda ise ters dönmüş iki tane medusa heykeli bulunmakta. Burada medusa
başlarının ters olmasının mitlojide bir hikayesi bulunmakta.
“Medusa; siyah gözleri, uzun saçları
olan güzel bir kızdır. Zeus’un oğlu Perseus’u sevmektedir. Bu arada Athene de
Perseus’u sevmekte ve Medusa’yı kıskanmaktadır. Bunun için Athene, Medusa’ın
saçlarını korkunç yılanlar şekline sokar. Artık Medusa kime baksa, baktığı
kimse taş kesilir. Bir süre sonra Perseus ve Medusa karşılaşır. Perseus, Medusa’nın
büyülendiğini düşünür ve başını keser. Başını elini alıp düşmanlarını taşa
çevirerek bir çok savaş kazanır. Bu olaydan sonra Medusa’nın başı Bizans’ta
kılıç kabzalarına ve sütun kaidelerine ters ve yan olarak işlenmiştir.”
Şimdilik Yerebatan
Sarnıcı’ndan ve benden bu kadar J
gezi yazılarını çok seviyorum
YanıtlaSilBen de hem gezmeyi hem gezi yazısı okumayı seviyorum :)
Silbende valla :) ikinizede katılıyorum.ve beni özendirdin gamze sultanahmete gideceğim en yakın zamanda
SilHadi o zaman şimdi keyifli gezmeler :)
SilŞahane ne güze fotoğraflar, sevgiler :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler, aslında fotoğraf makinesi ile çekebilseydim daha güzel fotoğraflar olacaktı, cep telefonu ile bu kadar oldu :)
SilBen de hep gitmek istemişimdir bir türlü kısmet olmadı.İnşallah baharda planımız var o zaman gidebiliriz.Büyülü bir mekan gibi geliyor bana
YanıtlaSilEvet çok hoş bir mekan, görmenizi tavsiye ederim.
Silyıllar önce gittiğim bi yer o zamanda para atardılar saçma hiç inanmam öyle şeylere
YanıtlaSilSu birikintisi görmeyelim :)
Silöğrenciliğim İstanbulda geçti benim de ama Yerebatan Sarcına gitmek nasip olmadı, belki başka bahara :)
YanıtlaSil