21 Ekim 2013 Pazartesi

Yerabatan Sarnıcı

Geçen hafta sonu yolum yine Sultanahmet’e düştü. Topkapı Sarayı ile Yerebatan Sarnıcını gezerek bol bol fotoğraf çektim. Makinemin şarjını Topkapı Sarayı’nda bitirdiğim için Yerebatan Sarnıcı’nda çekilen fotoğraflar cep telefonu ile oldu maalesef L

İlerleyen günlerde Topkapı Sarayı’ndan bahsedicem ama önce Yerebatan Sarnıcı...
Bir su deposu düşünün...İstanbul’un(tabi 1500 sene öncesinin İstanbul’undan bahsediyorum) su ihtiyacını karşılayacak kadar büyük bir depo. İçine girdiğiniz zaman mistik bir havanın sizi karşıladığı, heykel başlarıyla süslenmiş bir depo...İşte bu deponun adı Yerebatan Sarnıcı. Sultanahmet’te yer alan onlarca tarihi eserden biri de bu sarnıç. Tam 1500 sene önce Roma döneminde İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak üzere inşa edilmiş ve günümüze kadar ulaşmış bir yapı.

Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya’nın hemen arkasında yer alıyor ve her daim önünde sıra oluyor. Ancak sırada öyle çok beklemiyorsunuz. 10 dakikada içeri girilebiliyor. Burada Müze Kartı geçmiyor maalesef ama giriş ücreti pahalı sayılmaz.
İçeri girdiğimiz zaman loş ışık veren lambalarla aydınlatılmış bir ortamla karşılaşıyoruz. Sayamadığımız kadar fazla sütun ve  su birikintisi içinde yüzen balıklar var. Ve tabi ki her su birikintisinin, havuzun olmazsa olmazı bozuk paralar var J İnsanlar dilek tutup suya bozuk para atıyorlar. Suya para atmanın bir hikayesi var mı tabi ki yok, alışkanlık işte J

Yerebatan sarnıcı karanlık olduğunundan mıdır yoksa yerin altında olduğundan mıdır bilmiyorum gerçekten mistik bir havası var. Sarnıç içinde ilerleyince terleyen bir sütun görüyoruz. Sütunda ortamın havasından kaynaklanan bir terleme gerçekleşmekte. İnsanlar burayı da dilek sütunu haline getirmişler J
Sarnıcın en sonunda ise ters dönmüş iki tane medusa heykeli bulunmakta. Burada medusa başlarının ters olmasının mitlojide bir hikayesi bulunmakta.

“Medusa; siyah gözleri, uzun saçları olan güzel bir kızdır. Zeus’un oğlu Perseus’u sevmektedir. Bu arada Athene de Perseus’u sevmekte ve Medusa’yı kıskanmaktadır. Bunun için Athene, Medusa’ın saçlarını korkunç yılanlar şekline sokar. Artık Medusa kime baksa, baktığı kimse taş kesilir. Bir süre sonra Perseus ve Medusa karşılaşır. Perseus, Medusa’nın büyülendiğini düşünür ve başını keser. Başını elini alıp düşmanlarını taşa çevirerek bir çok savaş kazanır. Bu olaydan sonra Medusa’nın başı Bizans’ta kılıç kabzalarına ve sütun kaidelerine ters ve yan olarak işlenmiştir.”
Şimdilik Yerebatan Sarnıcı’ndan ve benden bu kadar J

11 yorum:

  1. gezi yazılarını çok seviyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de hem gezmeyi hem gezi yazısı okumayı seviyorum :)

      Sil
    2. bende valla :) ikinizede katılıyorum.ve beni özendirdin gamze sultanahmete gideceğim en yakın zamanda

      Sil
    3. Hadi o zaman şimdi keyifli gezmeler :)

      Sil
  2. Şahane ne güze fotoğraflar, sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, aslında fotoğraf makinesi ile çekebilseydim daha güzel fotoğraflar olacaktı, cep telefonu ile bu kadar oldu :)

      Sil
  3. Ben de hep gitmek istemişimdir bir türlü kısmet olmadı.İnşallah baharda planımız var o zaman gidebiliriz.Büyülü bir mekan gibi geliyor bana

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok hoş bir mekan, görmenizi tavsiye ederim.

      Sil
  4. yıllar önce gittiğim bi yer o zamanda para atardılar saçma hiç inanmam öyle şeylere

    YanıtlaSil
  5. öğrenciliğim İstanbulda geçti benim de ama Yerebatan Sarcına gitmek nasip olmadı, belki başka bahara :)

    YanıtlaSil