Deli
Petro...
Katerina...
Sarayı
gezdikten sonra Rocca El Mare’ye gitmek üzere yola çıktık. Rocca El Mare,
Estonların geçmişteki yaşantısını göstermek amacı ile kurulmuş bir açık hava
müzesi. Burası kocaman bir ormanın içinde yer alıyor. Daha adım atıldığı anda
burna gelen ot kokusu insanı mutlu etmeye yetiyor.
Geleneksel
eston evleri...
Bu da
evlerin içi....
Yel
değirmeni...
El işi yapan bir Eston teyze...
Ormandan
orman meyvesi toplamadan dönmek olmazdı J Yaban mersini...
Böylece
Estonya’daki günlerimizi de tamamlamış olduk.
Ne de güzel gezdiniz canım :)
YanıtlaSilTeşekkürler Nesrincim...
SilWow! Ne kadar güzel yerlermiş. Değirmen harika hele.
YanıtlaSilEvet çok hoştu :)
SilGezi yazılarına bayılıyorum, insanı oraya götürüyor resimler. Kalemine ve objektifine sağlık :)
YanıtlaSilSevgiler
Ben teşekkür ederim güzel yorumunuz için:)
SilHarika yerler! Resimler de çok güzel çekilmiş.
YanıtlaSilEston evi, Katerina'nın sarayından daha güzel :)
YanıtlaSilHele el işi yapan teyzeye de kanım kaynadı birden.
Sevgiler.
Bence de daha güzel :)
SilNe güzel yermiş. Roma paris diye dusunmekten. Boyle yerleri gözümüzden kacırıyoruz.
YanıtlaSilMerhaba :) blogunuzu çok beğendim ve takibe aldım bana beklerim sizi sevgilerle .. http://feracelihanimkiz.blogspot.com.tr/?m=1
YanıtlaSilÇok teşekkürler Merve Hanım, hemen geliyorum :)
SilÇok istediğim bir geziyi yap ışsın Gamzecim... Fotoğraflar harika...
YanıtlaSilÇok teşekkürler Lale Abla. Umarım en kısa zamanda sen de gezer tozarsın oraları :)
Sil