28 Temmuz 2017 Cuma

Zeyrek

Evet, kadınlar pazarı sonrası uğradığım semt Zeyrek oldu. Gitmeden evvel internette ufak bir araştırma yapmış ve bunun sonucunda Zeyrek’te bazı evlerin UNESCO tarafından korumaya alındığını öğrenmiştim. Bu evler Zeyrek geneline dağılmış olarak bulunuyor. İşte bazıları;
Sokaklar arasında gezerken kızıl renkli hoş bir yapıya rastladım. Burası benim Haliç’te metrodan her inişimde karşı yamaçta gördüğüm ama ismini bilmediğim büyük yapıydı. Zeyrek Camii ya da Pantokrator Manastırı olarak bilinen yapı Doğu Roma dönemine ait.
Hemen yanında da İstanbul Kitapçısı isimli cafe bulunuyor. Cafede bir yanınızda Pantokrator Manastırı diğer yanınızda Süleymaniye Camii karşınızda Haliç ve Galata Kulesi manzaraları ile keyif çatabilirsiniz.Ben de tam olarak aynısını yaptım.
Buz gibi limontamı yudumlayarak hem manzaranın keyifini çıkardım hem de bol bol fotoğraf çektim.
Sonrasında Zeyrek sokaklarında biraz daha dolaşıp Unkapanı’na inerek günü noktaladım. İniş esnasında serbest gezen bu tavuklar da beni uğurladı J))

10 yorum:

  1. Ne iyi yapmışlar da koruymaya almışlar. Yoksa yıkılıp yada yakılıp beton duvarları dikerlerdi yerlerine. Yaşayan evler diyorum ben bu evlere, sanki nefes alıp veriyorlarmış hissi uyanıyor bende :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşayan evler tanımlaması güzelmiş, iyi haftalar :)

      Sil
  2. Ne güzel yerler ya, tavukları da ayrı sevdim :D

    YanıtlaSil
  3. Manzaraya doyum olmuyor :) Bu sıcakların vazgeçilmezi limonata :)

    YanıtlaSil
  4. Çok iyi olmuş korumaya aldıkları. Tavukların ne işi var orada şaşırdım doğrusu :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstanbul'da her yer her şeyle karşılaşabilirsiniz :)

      Sil
  5. Aaa çok güzelmiş o cafe... O taraflara gittiğimizde nereyi ziyaret etsek diye düşündük bi kaç kez arabada, ama kestiremeyince vazgeçtik. Aklımızda olacak mutlaka;)

    YanıtlaSil