Sabahın çok erken
saatlerinde uyanıyorum. Doğum günüm bugün. Evimden çok uzakta yeni bir yaşa
girmenin heyecanı içindeyim. Annem ve babam uyandıktan sonra hemen üzerimizi
giyiniyoruz ve kahvaltıya iniyoruz. Sonrasında ise atkılara, berelere dolanıp
dışarı adım atıyoruz. Hava buz gibi…İstikamet hüzünlü bir nokta; Sarıkamış.
Tam 90.000
askerin soğuktan donarak şehit olduğu noktadayız. Üzerimizde kalın sweatshirtler,
paltolar, atıklar ve bereler olmasına rağmen soğukta yalnızca 10 dakika
durabiliyoruz. O zaman ki koşulları düşününce askerler için bir kez daha
üzülüyor ve dualarımızı gönderiyoruz.
Akabinde
Sarıkamış kayak alanındayız. Açıkçası bu kadar gelişmiş ve güzel bir tesis
beklemiyorken gördüklerim beni şaşırtıyor. Önce telesiyejle yukarılara tırmanarak
manzaranın tadını çıkarıyoruz.
Sonrasında ise sıcacık içeceklerle içimizi
ısıtıyoruz.
Ve sırada Çıldır Gölü
var. Buz tutmuş kocaman bir su kütlesi hayal edin. Ucu bucağı belli değil,
neresi kara neresi su göz ayırt edemiyor.
Gölün üzerinde
yürüyüş yapılabiliyor ve kızaklarla gezilebiliyor.
Yaptığımız kısa
yürüyüş sonrası bir restorana giriyoruz. Buranın en ünlü yiyeceği yöre halının
sarı balık dediği bir tür sazanı tadıyoruz. Tatlı
su balığı çok sevmememe rağmen inanılmaz lezzetli buluyorum.
Öğleden sonra
olmuş bile. Artık uzak bir noktaya Ani Harabeleri’ne doğru hareket ediyoruz. Girişine
vardığımızda beni en çok şaşırtan sessizlik oluyor. Etraf nefesimi
dinleyebileceğim kadar sessiz.
Kiliseler,
camiler, yerleşim yerleri bir bir karşımıza çıkıyor. Ucu bucağı belli olmayan
kent Ermenilere, Selçuklulara, Gürcülere, Moğollara ev sahipliği yapmış.
Her köşesinde fotoğraf
çekmek her köşesinde mola verip sessizliği dinlemek istiyorum.
Bazı yapıların
içini de ziyaret ediyoruz. İçlerinde bizi kimi zaman harika manzaralar
karşılıyor.
Ani’de gün
batımına da şahit olduktan sonra yorgun ama mutlu bir şekilde Kars’a dönüyoruz.
Sırada peynir tadım etkinliği var. Çeşit çeşit peynirlerden tadıyoruz hatta
bazılarından 3 kere tadıyoruz :)
Peynir
alışverişimizi bitirdikten sonra ise bal köşesine geçiyoruz.
Sonunda oteldeyiz.
Bir topkekin üzerine konmuş mumu üflüyorum ve yeni yaşıma hoş geldin diyorum.
Ertesi gün yine
yoğun olacağız. O zaman uykuya…
Yeni yaşın bu gezi gibi güzel olsun canım.
YanıtlaSilAni de aynı kilisenin, aynı penceresinden ben de fotoğraf çekmiştim. Kar yoktu, toprak yeni yeni uyanıyordu ama bu hali de çok güzelmiş.
Yöre halkının söylediğine göre oralar en güzel kış ve ilkbaharda oluyormuş zaten :)
SilSağlıklı, mutlu bir yaş diliyorum...
YanıtlaSilaaaay bütün yaşlarında geeeez hep hareket halinde gir yeni yaşınaaa :)
YanıtlaSilİnşallah Deep :)
Sil