Sultanahmet’te
her gün binlerce kişinin ziyaret ettiği, muhteşem mimarisi ile dikkat çeken Ayasofya
Kilisesi’nden bahsediyorum. Pazar günü elimde fotoğraf makinem, başımda berem,
boynumda atkım Sultanahmet yoluna düştüm. İlk durağım daha evvel defalarca kez
ziyaret ettiğim Ayasofya Müzesi oldu.
Ayasofya
Kilisesi tam 3 kez inşa edilmiş bir kilise. 2.inşasından sonra “Nika İsyanı”
olarak bilinen büyük halk ayaklanması ile yıkılmış. Daha sonra dönemin
imparatoru Justinianos, çok büyük, görkemli bir kilise yapımı emrini vermiş ve
ünlü mimarların projesi sonucu 5 yıl gibi kısa bir sürede mimarlık harikası günümüz Ayasofya’sı
ortaya çıkmış. Justinianos kilisenin açılışını Kudüs’teki Hz.Süleyman mabedeni
kastederek “Ey Süleyman Seni Geçtim” diyerek yapmış.
1453 yılına
kadar kilise olarak hizmet veren yapı 1453 İstanbul’un fethi ile beraber
camiye çevrilmiş ve minareler, müezzin mahvili, hünkar mahvili, mihrap,
minber..vb kısımlar eklenmiş.
Ayasofya
kubbe ihtişamı ve geçişleri ile mimarlık tarihinde bir ilk. Kapıdan girdiğimiz
zaman mekana geçebilmek için iki koridordan geçiyoruz. (dış narteks ve iç
narteks).İç koridorun tavanı mozaiklerle bezenmiş durumda.
Kilisenin
ana salonuna açılan tam 9 kapı var. Ancak bu kapılardan en önemlisi “İmparator Kapısı” olarak bilinen sadece imparatorun
geçiş yaptığı kapı. Sütun başlıklarında ise Justinianos ve eşi Theodora’nın baş
harflari yer alıyor. Justinianos eşine sonsuz bir sevgi ile bağlıymış. Onların
aşkı tarihteki Kanuni Sultan Süleyman ve Haseki Hürrem Sultan aşkına benzetiliyor.
(Bu bende merak konusu uyandırdı eğer bir kitap bulursam alıp okumak
istiyorum).
Ana mekana
geçince (güney nef) ilk önce 1.Mahmut Kütüphanesini görüyoruz. Burası Osmanlı
döneminde eklenen bir bölüm. Aynı zamanda Osmanlı sultanının namazdan evvel
Kuran okuduğu yer. Şu an tadilatta olduğu için içeri giriş yasak.
Mekanda
ayrıca 2 tane mermer küp bulunmakta. Bu küpler Bergama antik şehrinden
getirilmiş.
Ana mekanın
tam ortasında ise “Omphalion” yer alıyor. Omphalion, Doğru Roma
imparatorlarının taç giydikleri yer. Aynı zamanda Bizanslılar tarafından
dünyanın merkezi olarak kabul ediliyor.
Omphalion’un
hemen arkasında Osmanlı döneminde eklenen müezzin mahfili ve minber bulunuyor.
Tam ortada
ise Apsis (kiliselerde yarım daire şeklinde kavisli yapı) var. Burası, Osmanlı
döneminde apsisin yönü değiştirilerek mihrap haline getirilmiş. Mihrabın iki
tarafında Kanuni Sultan Süleyman’ın Budin’in fethi sırasında getirdiği
şamdanlar bulunmakta.
Kilise
duvarlarında yer alan Cebrail ve Mikail meleklerini simgeleyen mozaikler Bizans’tan
günümüze kadar gelmiş.
Ayrıca Allah
ve Hz.Muhammed yazıları ile 4 Halife, Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin’in isimlerini
taşıyan hat sanatı ile yazılmış kitabelerde duvarlarda yer alan önemli
unsurlar arasında.
Kilisenin
arka tarafında ise Terleyen Sütun bir diğer adı ile Dilek Sütunu bulunuyor. Bu
sütunla ilgili çeşitli rivayetler var. İmparator Justinianos baş ağrısı ile
dolaşırken kiliseye geliyor ve başını bu sütuna yaslıyor. Akabinde baş ağrısı
geçiyor. Bunun üzerine sütun halk arasında şifalı kabul ediliyor. Sütundaki
ıslaklık ayrıca Hz.Meryem’in gözyaşlarına da yoruluyor. Sütun hakkındaki bir
diğer rivayet ise şu şekilde: Fatih Sultan Mehmet ve hocası Akşemsettin Efendi
burada ilk namazlarını kılacakları esnada kilisenin kabeye dönük olmadıklarını
farketmişler. Bu esnada Hızır Aleyhisselam gelmiş ve bu sütundan güç olarak
kiliseyi kabeye çevirmeye başlamış fakat halktan birisinin görmesi üzerine kaybolumuş.
Şu an insanlar baş parmağını sütundaki bir oyuğa sokup dilek tuttuktan sonra
360 derece çeviriyorlar ve bu şekilde dileklerinin gerçekleşeceklerine
inanıyorlar.
Devam
edecek... J
hem fotolar çok güzel hemde anlatım. paylaşımın için tşkler. eline sağlık...
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim :)
SilHoş kareler ve hoş bir anlatım.
YanıtlaSilİstanbul..
Gezmekle anlatmakla bitmeyen şehir...
Devamını bekliyoruz:)
Çok teşekkür ederim yorumunuz için.Devamı en kısa zamanda gelecek :)
SilBayıldım çok beğendim, sevgiler canım...
YanıtlaSilNe güzel beğenmenize çok sevindim.Ben de sevgilerimi yolluyorum size :)
Silne güzel anlatmışsın hiç sıkılmadan okudum :) sevgiler
YanıtlaSilduygusworkshop.blogspot.com.tr
Restorasyondan önce görmüştüm Ayasofya'yı, çok iyi geldi emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilRestorasyon hala kısmen devam ediyor :(
SilTamamlamanı bekledim. Bu tarz postlar toplu okununca çok daha keyifli oluyor.
YanıtlaSilÇok güzel anlatmışsın. Fotoğraflar çok güzel.
Ayasofya ya git ek nasip olmadı ama çok istiyorum...
Şimdi diğerlerini de okuyalım...
Çok teşekkür ederim.Keyifli okumalar :)
Sil