19 Ağustos 2015 Çarşamba

Kuzeye Yolculukta İlk Durak Vilnius (Litvanya)

Geçen hafta taaa kışın planladığımız bir tatili gerçekleştirdik. Litvanya, Letonya, Estonya ve Finlandiya ülkelerini içeren bir Baltık gezisi yaptık. Gezi başlamadan heyecanı sardı beni. Uzun uzun ülkeleri araştırdım. Orada nereleri ziyaret edebilirim, yöresel neler tadarım, alışveriş yaparsam ne alabilirim tek tek yazdım, fosforlu kalemlerle vurgular yaptım, haritalar çıkardım J Yalnız tek bir handikap vardı o da hava durumu. Normal şartlarda Baltık ülkeleri yazın 20 C civarında oluyor. Yalnız bizim gideceğimiz hafta hava durumu ısrarla 30 C civarını gösteriyordu. Buna moralim bozulmadı desem yalan olur. Çünkü iyi bildiğim bir şey var o da sıcak havalarda zor gezildiği. En sonunda neyse sıcak olsa bile önemli olan nem oranı dedim. İstanbul’daki gibi olacak değil ya. Bavullar hazırlandı veee yola çıkıldı. İlk durak Litvanya’nın başkenti Vilnius oldu.

Uçaktan indiğimiz zaman bizi kapalı ve sıcak bir hava karşıladı. Yürümeye başladığımız anda farkettim ki Vilnius’un havası İstanbul’u aratmıyor J 5 dakika içinde terden sırılsıklam olmak işten bile değil. Ancak yeni yerler görecek olmanın, yeni lezzetler tadacak olmanın coşkusu ile havaya takılmamaya ve seyahatin tadını çıkarmaya karar verdim. Böylece Vilnius eski şehir kapısından içeri girdik J

Önce ortaçağ binaları arasından geçerek meydana doğru ilerledik.
Ardından kehribar müzesini ziyaret ettik. Kehribar taşı diğer Baltık ülkeleri gibi Litvanya için de çok önemli bir gelir kaynağı. Baltık ülkeleri dünya üzerindeki kehribar rezervinin büyük bir kısmını elinde bulunduruyormuş. Dolayısıyla her yerde bir kehribar aksesuarına ya da eşyasına rastlamak mümkün.
Müzeden çıkınca ise Uzupis Cumhuriyeti’ne doğru yol aldık. Uzupis Cumhuriyeti şehir içinde yer alan gayri resmi bir cumhuriyet. 41 maddeden oluşan bir anayasası var. Anayasanın bazı maddeleri de şöyle; “Herkesin ağlamaya hakkı vardı”, “Herkesin Aylaklık Yapma Hakkı Vardı”..vs  J
Uzupis Cumhuriyeti’ne asma bir köprüden geçerek ulaşıyoruz. Asma köprüde diğer Avrupa ülkelerinde görülen kilit bağlama olayı mevcut. Aşıklar bir daha ayrılmamak üzere köprü demirlerine kilitlerini asmışlar.
Köprüden geçince karşı tarafta bir sütun bulunuyor.Bu sütuna el basarak Uzupis Cumhuruiyeti vatandaşı olunabilir J
Bu gayri resmi cumhuriyette gezimizi tamamladıktan sonra şehir meydanına doğru yol almaya başladık. Yürüyüş esnasında geçtiğimiz bir parkta yer alan bu giydirilmiş ağaç çok dikkatimi çekti. Litvanlar ağaçlar üşümesin demişJ
Şehir meydanında 2 önemli kilise bulunuyor. Biri Saint Anne Kilisesi (maalesef bu güzel yapının fotoğrafını çekmeyi unutmuşum) diğeri de Gediminas meydanında yer alan beyaz katedral.
Bir de bu meydanda kırmızı bir taş var. Bu taşın etrafında 3 kez dönüp dilek tutunca, tutulan dilek gerçekleşirmiş dedi rehberimiz. Kaçar mı tabi 3 tur döndüm ve dileğimi tuttum :)
Vilnius çok küçük bir şehir yani kısa sürede her yeri gezilebilir. Biz de 1 gün içinde bir çok yapıyı gördük, meydanlarında dolaştık sonrasında da yemek molası verdik. Gitmeden ülke mutfağını araştırmıştım. Mutfakları bizim mutfağımızla kıyaslanamayacak kadar küçük ve patates ağırlıklı. En meşhur yemekleri cepelinai ve patatesli pankek.
Yemek molasını şehrin geleneksel restoranlarından birinde (internet araştırmalarım sonucunda bulmuştum) verdik. Cepelinai, içi doldurulmuş patates. Ben iç dolgusu peynirli olanı tercih ettim.Gayet güzel ve doyurucuydu.
Patatesli pankek ise şahaneydi. İlerleyen günlerde sabah kahvaltılarında da bol bol yedim.
Ertesi günkü durağımız muhteşem bir güzelliğe sahip Trakai oldu. O da bir sonraki yazıya...

23 yorum:

  1. Facebookta gördğm fotoğrafları , ne de güzel yapmışınız canım .

    YanıtlaSil
  2. uzupis çok eğlenceliymiş ya
    hep gezsek hep değişik mutfaklardan yemekler tatsak..
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Di mi?Farklı kültürler tanımak, yeni mutfaklarla tanışmak güzel.

      Sil
  3. Oooo bravo benden sonra gidip, benden önce yazını yayınlamışsın. Bunun adına çalışkanlık deniyor. Biz gittiğimizde hava müthişti. bunaltıcı bir sıcakta gezdiğimiz Roma'dan ve üstüne deniz tatilinden sonra koşarak gittim Baltıklar'a. Üstümüzde ince montlarla gezdik, o kadar yani :) Arada nefis yağmurlar yağdı, spor ayakkabılarımız ıslandı falan :)
    Ama ben o patatesi hiç mi hiç sevmedim. Patatesin etrafına buladıkları o yapışkan tattan hiç keyif almadım. Baltık yemeklerine o patatesten sonra ara verdim. Diğer Avrupa ülkelerine göre ne kadar ucuz değil mi bu arada?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah ne güzel biz son 4 günde serin havaya kavuştuk :( Ya ben o patatesi yerken çok acıkmıştım sadece düşündüğüm karnımın doymasıydı :) O yüzden bana iyi gibi geldi tadı. Ben Forta Dvaras isimli geleneksel restoranlarında denedim. Sen nerde denedin acaba? Bu arada senin yazını sabırsızlıkla bekliyorum.Mutlaka Baltıklarda kaçırdığım yerler olmuştur, senin yazını okuyup hayıflanacam :)

      Sil
  4. Forto Dvaras'da yedim :) Bu akşam fotoğraflarını ekleyebilirsem Vilnius'da nerede yediğim içtiğimle ilgii bir yazı yollayacağım. Eminim her yeri görmüşsündür. Çok küçük bir yerdi zaten. Sadece bayıldığım bir kafe oldu, çok güzeldi. Oraya gitmiş olmanı dilerim. O da sadece aynı anının bir ucundan tutmuş olabilmek için :) Yoksa Gamze'cim dünyanın her yerinde keyfin olduktan sonra aynı çay, aynı kahve :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz vakit darlığından herhangi bir kafede oturamadık :( Neyse Forta Dvaras'ın ucundan tutmuşuz Özlem:) Veee sana aynen katılıyorum dünyanın her yerinde kahve ve çay aynı önemli olan insanın keyfinin yerinde olması.

      Sil
  5. melabaaağ. ben de finlandiyayı görmek istiyom yaaa. sona gelip yine okucam. finlandiya, mevsim otel yemek bilgisi verirsiniz de mi. siz turla gittiniz herhalde. fiyat da yazabilir misinizi lütfen yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi ki Finlandiya'ya gelince detayları yazarım Deeptone. Biz ETS turla gittik. Taa kışın rezervasyon yaptırmıştık.Son fiyat nedir bilemiyorum :( Ets'nin sitesinde vardır sanırım :)

      Sil
    2. tamam o zaman :) ben tursuz kendi kendime gidicem yaaa o zaman senden öğrenirim finlandiyayı. onlar türk aslında biliyon de miiii :)

      Sil
  6. O ağacı hangi akla hizmet giydirmişler acaba?
    Kilidi takıp da ayrılan var mı acaba onu da merak ettim bak şimdi :))
    Elini koyunca o ülkenin vatandaşı olmak yeterliyse kolaymış :D
    Gezi yazılarını seviyorum teşekkürler paylaşımın için...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hangi akla hizmet giydirdiklerini bilmiyorum ama çok iyi etmişler. Parka ayrı bir hoşluk katmış :)
      Muhtemelen kilit bağlayanlardan ayrılanlar vardır.Çünkü boşanma oranı yüksekmiş, kilit filan işe yaramıyor yani :)
      Gayri resmi bir ülke olduğu için el basmanız yeterli. Vatandaşı oldum bile :)

      Sil
    2. Gerçekten de 40 yıl düşünsem aklıma gelmez heralde ağaca kıyafet giydirmek ayrı bir hava katmıştır kesin de akıl eden ne düşünerek yaptı tebrik etmek isterdim doğrusu :D

      Sil
  7. Bir sonraki yazınızdan başlayarak yazıları keyifle okumaya başladım.Bir sonrakinde bisiklet ağacı bu yazıda giydirilmiş ağaç...Ne hoş...Iyi gezmeler.

    YanıtlaSil
  8. Tamam yakaladım gezi yazılarını okuyayım sırayla :)

    YanıtlaSil
  9. canım selfie yapmadınız mı hiç :))) hani sen neredesin bu güzel karelerin içinde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir sürü yaptık :) Onlar Facebookta :) Eğer facebookun varsa ve eklemek istersen canım seve seve kabul ederim.

      Sil